Bugün Türk toplumunun giderek derinleşen bir konusundan bahsedeceğim. Türk ve toplumunun üzerinde özellikle aile kurumunu dağıtmaya çalışan karanlık ellerin emellerine karşı Türk aile kurumunu savunmak gerekliliğini hep düşünürdüm. Hukuksal bir meselemde bir tanıdık vasıtasıyla bana gerekli hukuksal destek sağlayan bir dernekten bahsetmekte istiyorum. Tüdaç-der Türkiye Dağılmış aileler ve Çocuk Hakları derneği olan bu dernek 31 Mart 2017 tarihinde Kurucu Başkan Cengiz Dinçer başta olmak üzere Kurucu Başkan yardımcısı Erol Şahin, Selçuk Küçük, Gülsüm Kaya, Medeni Kemaloğlu, Abdullah Kaya, Ömer Kılıç tarafından kurulan siyaset üstü bir Sivil toplum kuruluşudur. Türk aile yapısını bozmaya calışan gerek medya gerekse dernekler bazında yurtdışı fonlardan fonlanan sözde kadın derneklerinin Aile yapımıza verdiği zararları haberlerde basında görmekteyiz. Özellikle Kadem denilen derneğin uygulamaları pes dedirtecek cinstendir. Avrupa Birliği fonlarından fonlandıklarını itiraf eden bu dernek ve koşulsuz destekçisi Özlem Zengin Tüdaç-der’i hedef alması hiç şaşırtıcı değil. Lgbt dernekleri ve sözde kadın dernekleri para alan emir alır esasınca emir erliklerini yapmaya devam etmektedirler. İngiliz derin devletinin özel bir operasyonu olan aile yapımızı dini değerlerine bağlı olan toplumumuzu içerden çökertme uğraşlarını ibretle izlemekteyim. Buna seyirci kalmak vatana ihanettir. 6284 koşulsuz nafaka yasasına karşı durmamak adalete zarar vermektir. Kadın olsun erkek olsun ayrım yapmaksızın herkes mağdur olabilir. 6284 sayılı kanun kapsamında sadece kadınlar mağdur gösteriliyor bu eşitsizliktir. Tüdaç-der derneğinde herkes faydalanabilir. Feminist yada kadın düşmanı bir dernek değil tamamen mağdur olan kişinin yanındadır. Dernek bağışlar ve gönüllüler vasıtası ile ayakta durmaktadır. Hiç bir fondan destek almamaktadır. Her siyasi kanattan katılımcılar mevcuttur. El birliği ile mağdur olan kişinin yanında yer alıp, Aile kurumunun ayakta durması için mücadele veren bu derneği sizlere tanıtmak istedim.
Avrupa’da yasal evlilikler bitmiş yada yok denecek kadar azdır. Bugün kadın programları,Bel altı dizileri, survivor ve televole kültürü ile aile yapısı yok edilmeye çalışılır iken Rtük denen kurum bunlara seyirci kalmaya devam etmektedir. Şahsen TRT’nin yayın akışını özleyen bir vatandaş olarak, bu köhne zihniyete birşeyler anlatmanın çok zor olduğu kanaatindeyim.
Susam sokağı,7 den 77’ye Bizimkiler dizisi ile büyüyen bir kuşak olarak eskiyi özledim. Saygı sevginin egemen olduğu, Küçüklerin sevildiği,Büyüklere saygı ve hürmet olduğu bir dünyayı özledim. Kapital sermaye ve Küresel güçlerin derin operasyonları maalesef ilk aile kurumunu hedef almaktadır. Orhangazi ilçemizde bile boşanma davası sayıları hiç küçümsenmeyecek bir rakamdadır. İlçemizde yaşayacağınız bir sorun karşısında Tüdaç-der’in bir gönüllü temsilcisi olarak bana müraacat edebilirsiniz. Meil adresimden başlıkta yer almaktadır. Telefonuma sosyal medyadan ulaşabilirsiniz…
SON SÖZ
KONULAR
1- 6284 İftira Yasası
2-Süresiz Yoksulluk ve İştirak NAFAKASI
3-Zina
4-Nafaka Hapsi
5- Velayet -EYS
6-Cinsiyetçi Yasalar ve Uygulamalar
7- Uzun Süren Yargılanmalar
Amacımız ülkemizdeki hızla artan boşanma sonrası mağduriyetleri ortadan kaldırmak, azalan evlilikleri yeniden oluşturulması için zeminin sağlanması, aile içi eğitim ve danışmanlığın ülke genelinde zorunlu hale getirilmesi. AİLE BİTERSE VATAN BİTER
Tüdaç-der gönüllü temsilcisi İlhan Erdem