Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

İlhan Erdem yazdı… Üç iktidar Üç hayal kırıklığı

Bir tavsiye üzerine güzel bir anı kitabı alıp okumaya başladım.

Bir tavsiye üzerine güzel bir anı kitabı alıp okumaya başladım. Günümüzü o kadar net anlatıyordu ki anlatamam. Tek parti döneminden çıkış, Parlementer sisteme geçiş sürecini bu kadar güzel anlatan başka bir kitap yok sanıyorum.
Usta gazeteci ve senaryo yazarı, Tiyatrocu, şair Recep Bilginer’in Üç iktidar Üç hayal kırıklığı kitabında o yıllara gidiyorsunuz.
Şunu peşinen söylemeliyim ki İsmet Paşa gerçekten tam bir demokratmış, Şimdinin sözde demokratlarına taş çıkartır.
Sadece bir kaynak üzerinden yazmıyorum bu sözleri, her ne kadar İsmet paşanın kızdığım yönleri olsada Adnan Menderes ve Demokrat Parti o yıllarda estirdiği propagandanın etkisi halen görülmektedir.

Recep Bilginer’in hayal kırıklığı kitabın her yerinde gözlenmekte, Tek parti döneminde yerel idareciler tarafından türlü zülme maruz kalmanın acısı ile hayata tutunmuş. Konya Öğretmen okulunda okur iken yaşadığı aşk yüzünden Eğitim hayatına son vermiş ve günlük hayata girmiş, hayat mücadelesi Eskişehir’de onu gazetecilik mesleğine getirmiş.
İsmet Paşa hükümetinin her yönünü gören ve eşitlik isteyen biri olarak Demokrat Parti’yi desteklemiş.

Gelin görün ki Demokrat Parti’den de muzdarip olmuş, 27 mayıs darbe hükümetini yaşayan Hatta Nuri Demirağ’ın kurduğu Millî Kalkınma partisine bile eleştirileri yapıyor, İsmet Paşa’nın yönettiği 1946 T. B. M. M için Profesör Sadi Irmak’ın bir sözü çok dikkatimi çekti. “Size bir şey söyleyeyim mi? 1946’da seçilip işbaşına gelen TBMM, entelektüel yapıda son Meclis’tir. Bu Meclis’ten sonra toplanacak her Meclis, daha az entelektüel olacaktır. Çokpartili demokrasi dönemi, çoğulculuk ilkesini egemen kılacaktır. Ben entelektüel derken diplomalı kişiliği kastetmiyorum. Çağdaşlığı ve çağdaş uygarlığı, Cumhuriyet’in ana ilkelerini benimsemiş olmayı kastediyorum.”

ORHANGAZİ’NİN DEMOKRATLARI VE SOSYAL DEMOKRATLARI NEREDELER?

Orhangazi Demokrat Parti’nin kalesi idi. Hüsnü Tozkoparan ve Demokrat Parti’nin yaptığı projeleri abartılı bulan Numan Esin İznik Gölü sularına atarken demokrasi diye serzenişler de bulunanlar şimdi ki Demokrasi dışı hareketlere ses etmiyorlar, Sosyal demokratlar başlarını kuma gömmüşler maalesef…

Sahi Bu Demokrat Parti’nin Kastamonu Abana ilçesini cezalandırmasını biliyormusunuz?

1951 yılında ki ara seçimlerde Demokrat Parti Kastamonu Abana ilçesinde İlçe teşkilatı dahi kuramaz. İktidar partisine mesafeli duran İlçe cezalandırılmak istenir. İsmet Paşa ilçeye sahip çıkar. Ancak İlçe belli bir dönem köy statüsünde yaşar. İsmet Paşa desteği ile İlçe Turizm cenneti olur. İlçe statüsüne kavuşur. Bozkurt ile Abana arasında yaşanan bu olay Türk demokrasi tarihine ibretlik olarak geçer.

1968 yılına kadar süren bu baskı ilçede siyasî gerilim yaşatmıştır.
Hatta Adnan Menderes Abanalılara öyle kızgınmış ki, İzmir’de bir gemide yemek yerken önüne konan pilavın adını sorar aşçıya…

O da:

-Abana Pilavı efendim, der.

Mehderes de:

-Hemen bu pilavın adını değiştirin, talimatını verir.
Bu süreç 1 Şubat 1968 yılında danıştay kararına kadar sürer, Kararda Abana’nın nahiye yapılması iptal edilir ve ilçe yapılması istenir. Bu karar üzerine Hükümet, 3 Temmuz 1968 de Abana’yı ilçe yapar.
İşte benim kısaca anlatmaya çalıştığım bu demokratlar o demokratlar…

Demokrasi ülkemizde hiç bir zaman tam oturmadı. Tıpkı Gemlik’li Ziya Kaya gibi Demokrasi sürecinde hayal kırıklığına uğrayan aydınlarımız çok var. Şahsen bu hayal kırıklığını yaşayanlardan biride şahsımdır. Yıllarca peşine gidilen siyasî liderlerin yaptıkları açıklamalar olsun. Uyguladıkları siyaset olsun. Sevenlerinde hayal kırıklığı yaşatmaya devam ediyor. Siyaset yalan söyleme sanatı diyen büyüklerim doğru diyormuş. Bunu bu vesile ile görmüş olduk.
Üç kuruşluk dünyada fırıldak olmaya gerek yok. Menfaatine göre yörünge değiştiren dolma kalemlere ders olsun bu yazım…
Sürçü lisan eyledi isek affola!!!
Mahlasa gerek yoktur, Ricaül Gayb’ın erenleri işini bilir. Mirasına ve Misyonuna sahip çıkamayan Devlet’te Millet’de ağır terbiyeden geçer.Haftanız ve gününüz güzel Hızır Nebi ve Ricaül Gayb erenleri yoldaşınız olsun…
Kaynak: Üç İktidar Üç hayal kırıklığı-Doğan kitap 2005
Dönemin Gazeteleri