17 Ağustos’un 21. yılındayız. Büyük acı yine yüreklerde sızı ile hafızalarımızı tazeleliyor. Orhangazi ve Deprem Gerçeği oldu. OBAK (Orhangazi Belediyesi Arama ve Kurtarma Ekibi, Kurucu Başkanı) Emekli Öğretmen Bülent Turantekin tarafından verilen sunumda Orhangazi’yi olası bir depremde büyük tehlike beklediği gerçeği ortaya konuldu. İşte Turantekin’in Deprem ve Orhangazi sunumundan ana başlıklar:
Orhangazi ve çevresini incelemeye; evvela dünyadaki depremselliği tanımakla başlamamız gerekir. Biz yazımızla ilçemizde Kurtarmacılık Fikrinin gelişmesi amacı güttüğümüzden bunun gerekçesini iyi anlamamız gerektiğine inanıyorum.
Bursa’da bunun haricinde, Uluabat ve Manyas Fayları da etkilidir. Orhaneli, Keles, Harmancık tarafı haricinde, tüm ilimiz birinci derece fay tehlikesindedir.
“Marmara’daki depremlerin tarihini incelediklerini kaydeden İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yr. Doç.Dr Oğuz Gündoğdu,, “Tek bir fay üzerinde, birkaç deprem değil de birçok yerinde oluşacak, yine yıkıcı olabilecek depremler olacağını tahmin ediyoruz. Ama en büyüğü o beklediğimiz kuzey tarafta ve o yüzden Marmara her zaman gündemde. Çünkü medya orada, ekonominin en nitelikli kısmı orada, bu nedenle önem sayısı fazla” şeklinde konuştuğu gazete haberinde; İstanbul’da depremin bazen kıpırdadığını ama tam anlamıyla uyanmadığını ifade ederek, 17 Ağustos 1999’daki deprem nedeniyle büyük bir enerjinin açığa çıktığını hatırlattı.
Depremde ortaya çıkan enerjinin fayları harekete geçirme konusunda zorladığını anlatan Gündoğdu, “1,5 yıldır Marmara hareketli, küçük depremleri takip ettiğimiz için biliyoruz. Bunların hepsi bize fayın gerildiğini söylüyor. Gerilmenin ciddi noktalara gelmesi an meselesi. Ölçtüğümüz bazı parametreler var, onlarda çok ciddi değişiklik görüyoruz” ifadelerini kullandı. 26 mart 2012”
“İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Marmara’da büyük deprem oluncaya kadar büyüklüğü 6’ya varan depremlerin görülebileceğini söyledi.
İTÜ öğretim üyesi Ahmet Ercan, Marmara’da büyük bir deprem oluncaya kadar büyüklüğü 6’ya kadar varan depremlerin olmasını normal karşılıyor. 26 Temmuz 2011”
“Gemlik Körfezi’ndeki deprem sonrasında, tekrar ülkemizde deprem tartışılmaya başlandı. Ancak bu tartışmanın yönü giderek Bursa’ya kaydı. Çünkü son depremler sonunda, İznik-Gemlik- Mudanya fayı ile Bursa Apolyont hattı üzerindeki fayların hareketlendiği konusu tartışılmaya başlandı…
Deprem uzmanları, ne yazık ki depremin ne zaman olacağını bilemiyor. Ancak sadece olası depremlerin zamanı ve şiddeti konusunda bir görüş söylenebilir. Depremin ne zaman ve ne şiddetle olabileceğini belirmek ise deprem bilimcilerinden çok tarihçilerin işi olduğu anlaşılıyor…
Nitekim bazı deprem bilimcileri, yakın tarihimizde yaşadığımız ve “Küçük Kıyamet” olarak adlandırılan 1855 depremini bile, incelemeden Bursa’da şiddetli bir depremin olmayacağını savunuyor. Oysa 1855 depremi Bursa kentini neredeyse tümüyle yıkmıştı…”
Bölgemizde; tarihte en fazla ve şiddetli depremler, İznik’te yaşanmıştır.
İznik’te en eski, m.s.715 ve m.s.985 tarihlerinde olan depremlerin şiddeti bilinmiyor. Araştırmalara göre 1417 yılında; tahmini 7 şiddetinde, 1851 yılında; Mustafa Kemal paşa-Bursa Depremi; 8 şiddetinde, 10-05-1878 tarihinde İznik-Bursa Depreminin: 8 şiddetinde ve 14-03-1897 tarihinde ise Gemlik – Bursa Depreminin; 5 şiddetinde olduğunu öğreniyoruz.
Orhangazi çevresinde potansiyel bir tehlikenin gün geçtikçe önem kazanmaya başladığını anlatmaya çalıştık!…
Bunları anlatmamızın amacı; sizi de bu anlatacaklarımızın gereğine inandırmak içindi…
İLÇEMİZİN DEPREMSELLİK DURUMU:
Orhangazi; yapılan incelemelerde ilgili kişiler tarafından zemini mermer tabaka olduğu için, güvenli kabul edilmektedir. Sadece alüvyon kısımlarda, tereddüt olsa da, alt zeminin mermer olmasından dolayı fazla endişe doğurmamaktadır. Son yıllarda yapılan yerleşim birimlerinin tamamının deprem sonrası çıkarılmış olan yönetmeliklere uygun olması, bu güveni daha da fazlaştırmaktadır.
Yine de kapsamlı bir zemin etüdü ve araştırması yapılması Orhangazi’nin kendisine güvenini daha sağlamlaştıracaktır. Bu durumda Orhangazi’ye bir görev doğal olarak kalmış oluyor; “Çevrede olabilecek bir afet durumunda kurtarma görevinde bulunmak!…”
Orhangazi, kendisinde olan kurtarmacılığa yatkın pozisyonunu, ciddi çalışan Kurtarma Ekiplerini tekrar ele alıp geliştirerek yapmak zorundadır.
Bu gün; KAYMAKAMLIK KIZILAY EKİBİ, genç gönüllülerin kurduğu, ASİYAD ve zamanın Belediye Başkanı Turgut Ünlü’nün destekleriyle kurulan OBAK gibi kurtarma ekiplerinden, pek kalan bir varlık olmadığını görmek, bize üzüntü vermektedir…
En çabuk toparlanacak olan Belediyenin Ekibini, yeniden sivil bir anlayışla tekrar ele alıp yenilemek ve yeniden kurmak en iyi çıkış noktasıdır. Bu konuda Belediyenin, resmi bir hüviyet vermeden, sivil olarak kurulacak bir kurtarma ekibine sponsor olup destek vermesi, en olumlu ve doğru sonuç olacaktır.
Diğer iki ekibin tekrar kurulması en iyi çözün olsa da, biraz uzak görülmektedir. Gençlerin tekrar bir araya gelip ekibi canlandırmaları kadar, Kaymakamlığın da kendi ekibini tekrar canlandırması ise, katkı vermesi açısından önemli ve yol göstericilik olacaktır.
İlçemizde yeni kurulmuş olan MAG’lar; (Mahalle Afet Gönüllüleri) Orhangazi’nin kendisine olabilecek bir afet durumunda; yararı ölçülmez görevler taşıyacaktır. Mahalle Afet Gönüllüleri, deprem sonralarında her türlü sosyal ve psikolojik yardımlarda başarılı çalışmaları görülmüş kurumlardır.
Bu gönüllülük esasına dayalı çalışmalar, afet halinde afet olan yerlerde kurtarma konusunda hiçbir şey yapılamaz durumdan çabuk çıkmanın tek etkili yoludur. Fakat afetin ilk dakikalarında yardımı; sadece afet mahalli dışından gelen kurtarma ekipleri yapar ve yarar sağlayabilirler. Bu yüzden ilçemizde olan bir afet halinde, ilk anlarda dışarıdan gelebilecek yardımlara ihtiyacımız vardır. Aynı şekilde çevremizdeki yerleşim birimleri de bizin kuracağımız Kurtarma Ekiplerinden yararlanacaklardır. Bu konuda Orhangazi’de tekrar bir başlangıç yapılmalıdır. Bunun her şeyden önce, bir insanlık borcu ve görevi olarak görev kabul edilmesi gereklidir. Güncel Gazetesi-
Muharrem DEĞİRMEN ÖZEL HABER