Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Çocuğuma Nasıl Bir Tutum İle Yaklaşıyorum? ”Miraç Bilgin Yazdı”

Tutum, yaşantı ve deneyimler

Tutum, yaşantı ve deneyimler sonucu oluşan, ilgili olduğu durumlara karşı bireyin davranışları üzerinde yönlendirici veya dinamik bir etkiye sahip ruhsal ve sinirsel yönden hazır olma durumudur.
Anne babanın gösterdiği tutumlar, çocuğun ailedeki yer, çocuğun ailede nasıl görüldüğü, hem kendi aralarında hem çocuğuna sevgisini gösterme şekilleri, çocuğun gelişimi için kullanılan disiplin yöntemleri vb. çocuğun kişilik yapısının şekillenmesi ve ruh sağlığı üzerinde doğrudan etkilidir.
Ülkemiz batıdan doğuya çok geniş bir kültür çeşitliliğine sahiptir. Dolayısıyla, farklı kültürlerde yaşayan bireylerin farklı anne-baba tutumları sergilemeleri olağandır. Ancak, her kültür için -sağlıklı bir anne-baba tutumu- çocuklara olumlu benlik algısı, olumlu öteki (diğer insanlar) algısı, özdeğer, özsaygı, özsevgi ve sağlıklı güven duygusu gibi nitelikler kazandırır. Gelin şimdi bu tutumların özelliklerine bakıp, hangi tutumla büyüyen çocukların yukarıdaki nitelikleri aşılayabileceğine bir göz atalım…

OTORİTER ANNE-BABA TUTUMU
Otoriter anne-baba tutumunda anne-babalar, çocuklarından idealize edilmiş kişilik özellikleri sergilemelerini beklerler. Burada sevgi ile itaat kavramları birbirine karıştırılır. Çocuktan itaat edilmesi, söyleneni yapması, boyun eğmesi beklenir. Kurallar anne-baba tarafından konur, ceza ve yasaklar uygulanır. Aile içi etkileşimde daha az sıcak ilişkiler kurarlar ve çocuğun gelişim düzeyi ve istekleri dikkate alınmadan, çocuktan onların istediği gibi davranması beklenir.
Bu tutuma sahip bir ailede büyüyen bir çocuğun; davranışları sürekli kontrol edildiğinden, söz söyleme hakkı olmadığından, suçlanıp, azarlandığından olsa gerek, ileriki yaşantısında kaygılı, stresli, çekingen, büyüdükçe kayıtsız şartsız itaatkâr ya da isyankâr davranışlar içine girebilen, kolay etki altında kalan ve onay beklentisi yüksek birine dönüşebilir.

TUTARSIZ ANNE-BABA TUTUMU
Bu tutumda olan anne babaların çocuklarının yaptığı bir davranış bazen çok sert bir tepki alabilirken, bazen de çok olumlu karşılanabilmektedir. Ayrıca, anne ve babanın tutumunun birbirinden farklı olması ve birbirlerinin tutumlarını çocuğun yanında eleştirmeleri anlamına da gelmektedir. İlk durumda çocuk ne yapacağını tam olarak kestiremez ve kaygılanır. Yaşı büyüdükçe anne-babasını daha iyi tanıdığından onların hâleti ruhiyelerine göre davranmayı öğrenmeye başlar. İkinci durumda ise işine gelen (hoş gören, vurdumduymaz davranan) ebeveyne yönelir. Yaşı büyüdükçe kimi nasıl kullanacağını, kimden nasıl faydalanacağını ayırt etmeye ve ona uygun davranışlar geliştirmeye başlar.
Tutarsız tutuma maruz kalan çocukların ‘doğru’ ve ‘yanlışı’ ayırt etmekte zorluk çektikleri, nerede nasıl davranması gerektiği konusunda kararsızlık yaşadıkları, bocaladıkları görülür. Çocuk için amaç, ‘doğru’ davranmaktan çok, cezadan kurtulmak, acıdan kaçmaktır ki, ceza almayacağı zamanları doğru tespit etmeye anne babasının nabzını yoklamaya ona uygun davranmaya çalışır. Bu belirsizlik çocuğu tetikte ve gergin tutacağından sinirli, isyankâr davranışlara itebileceği gibi paçasını kurtarmak için her duruma uyumlanan, ürkek davranışlara da itebilir. Hangi davranış şekillerini seçerse seçsin dengeli kişilik geliştirmesi kolay olmayacaktır.

İLGİSİZ VE KAYITSIZ ANNE-BABA TUTUMU
Çocuğun davranışları karşısında ilgisiz ve vurdumduymaz davranışlar sergileyen anne babalardır. Bu tip aileler için çocuğun varlığı ile yokluğu belli değildir. Bu gruba giren anne babalar genellikle hoşgörü ile boş vermeyi birbirine karıştırmaktadırlar. Bu tip ailelerde çocuk fiziksel ve duygusal yalnızlığa itilmektedir. Çocuğun hareketlerinin görmezlikten gelinerek dışlanması söz konusudur. Anne, baba, çocuk arasında iletişim kopukluğu vardır. Ailenin çocuğa tepkileri düşük seviyededir.
İlgisiz ve kayıtsız bir ailede yetişen çocuklar yetişkinliklerinde genel olarak dikkat çekmeye çalışma eğilimindedir. İnsanlarla ilişki kuramamaları sonucu sosyal gelişmelerinde gecikme ve saldırganlık görülebilir. Ergenlikle beraber aileden kopuş hızlanır, saldırgan ve suça yönelik davranışlar gösterme riski artar. Anne babadan görmediği ilgi ve sevgiyi başkalarında arar.

AŞIRI KORUYUCU ANNE-BABA TUTUMU
Genel olarak, yıllarca çocuk sahibi olmak isteyip bu isteğine seneler sonra kavuşan, tek çocuk sahibi olan ya da cinsiyet önceliği tanıyan anne-babaların gösterdiği tutumdur. Çocuk ailenin ilgi odağı olmuş, merkezi hâline gelmiştir. Bu tutumu sergileyen ailelerde, çocukların yapabileceği pek çok şey anne-babaları tarafından yapılmaktadır.
Bu tutumu sergileyen ailelerde yetişen çocuklar, anne-babasına bağımlıdır ve bağımlı bir kişilik geliştirir, bağımsız hareket etmekte, kendi fikirleri olup olmadığını fark etmekte, inisiyatif almakta zorlanır. Başkalarının desteğine ve onayına ihtiyaç duyarlar ve sık sık kararsızlık yaşarlar.

AŞIRI İZİN VERİCİ ANNE-BABA TUTUMU
Çocuk merkezli bu tür ailelerde, çocuğun yaptığı her şey hoş görülür ve çocuk aşırı özgür bırakılır. Çocuğa neyi yapıp neyi yapmaması gerektiği anlatılmaz. Hiçbir zaman kesin kurallar belirtilmez. Çocuk kendisine zarar verebilecek davranışlarda bile etkili denetimden uzaktır, uyarılmaz. Bu tutumu sergileyen ailelerde roller değişmiştir.
Bu tutuma maruz kalan çocuklar; bir süre sonra anne babasını denetim altına alır, onları tehdit ederler. Dedikleri olmayınca da tehditlerini uygularlar. Eleştiriye açık olmadıkları için kendilerini geliştiremezler. Bencil, sorumsuz, kırılgan, her dediğinin anında olmasını isteyen, sabırsız, şımarık, antisosyal olabilirler. Sosyal ortama girdiklerinde ve her dediklerinin olmadığını gördüklerinde hayal kırıklığına uğrar, kendi kabuklarına çekilebilir ya da agresif olabilirler.

DEMOKRATİK ANNE-BABA TUTUMU
     Demokratik tutuma sahip anne-baba, öncelikle birbirlerine karşı saygı, sevgi ve hoşgörüyle yaklaşan, huzurlu bir aile ortamı oluşturmak için üzerlerine düşen sorumlulukları alan çocuğuna da aynı saygı, sevgiyle ve şefkatle yaklaşan kişilerdir. Çocuk aile içinde kabul görür, bir bireyidir ve evdeki yeri bellidir. Burada şöyle bir noktaya işaret etmek yararlı olabilir. Çocuklar belli bir yaşa kadar ne yiyeceğine, ne zaman uyuyacağına, hangi televizyon programlarını seyredeceğine, ne zaman banyo yapacağına karar veremeyecekleri için bu dönem boyunca anne-babalar, çocuk için kararları kendileri almalıdır.
Demokratik tutumla büyüyen çocuk ‘olumlu benlik ve öteki imajı’ geliştirir. Özsaygısı yüksek, başkalarına saygılı davranan, fikirlerini rahatlıkla ifade eden, düşünen, araştıran, sorgulayan, özgüveni yeterli, insanlarla iyi ilişkiler kurup sürdürebilen, duygusal ve sosyal açıdan dengeli ve mutlu bir kişi olur.

Psikolojik Danışman Miraç BİLGİN

 

Mersin Escort Muğla Escort Bodrum Escort Alanya Escort Antalya Escort Ankara Escort Kocaeli Escort İzmit Escort Eskişehir Escort Kayseri Escort Marmaris Escort İzmir Escort İstanbul Escort