Önümüze Bakalım..!
Merhaba Değerli Okurlarım.
Bu Hafta Köşemde Bu Seçimlerin Öneminden Bahsetmek istiyorum…
Şu seçim hayırlısıyla gelip geçsin de, hiç
gevşemeden “önümüze” bakalım…
Dünyaya yani…
Dünyanın girdiği hâllere;
Türkiye’nin geleceğine, işimize gücümüze ve “sade insan”ın gitgide zorlaşan ayakta kalma mücadelesine odaklanalım…
Zaman zor zaman.
Oyalanmaya ve hafife almaya gelmez.
***
Peki neyi seçeceğiz?
Bağımsızlık yürüyüşümüzü seçeceğiz…
“Bir günde ekonomini mahvederim” diyen hegemon ülkenin başındaki adama bıyık altı bir gülümsemeyle “Sen işine bak kardeşim” diyen hâlimizi sürdürmeyi seçeceğiz…
Tek devlet, tek millet, tek bayrak düsturunu evirmeden çevirmeden savunduğunu defalarca kanıtlamış liderliği seçeceğiz…
Şakası yok! Küresel savaş fitilinin ateşlendiği bir ortamda korkusuzca milli savunmayı geliştiren politik stratejiyi seçeceğiz…
Birleşmiş Milletler’i, Dünya Sağlık Örgütü’nü ve benzerlerini eleştirdiğimizde öyle ya da böyle bize kulak vereceklerinden emin olduğumuztemsilcileri seçeceğiz…
***
Ancak esas mesele kimlerin asla
seçilmemesi gerektiği meselesidir.
Yani şöyle de sorabilirim…
“Ne işimiz var Akdeniz’de?” diyenler; Türkiye’yi AB’ye, hatta Finlandiya ve İsveç’e şikâyet edenler, terörle işbirliğini demokrasi diye pazarlayanlar, PKK ve FETÖ’ye selam çakmaktan asla vazgeçmeyenler seçilecek mi?
Milli savunma ve milli iktisat hamleleriyle dalga geçecek kadar alçalanlar seçilecek mi?
Haftaya Görüşmek Dileğiyle.
Hoşçakalın…