Nöbetçi Eczaneler
Orhangazi ilçemiz yıllardan farklı medeniyetlerin gelip geçtiği uğrak bir yerdir. Her defasında vurgulayarak yazıyorum. İlçemizdeki arkeolojik kazılarda bulunan buluntular ilçemizde sergileyeceğimiz resmi bir müzemiz yok maalesef. Belediye teşkilatımız maalesef her geçen gün geri gitmektedir. Rahmetli Turgut Ünlü Başkanımızı mumla aramaktayız. Belediye bando ekibinden tutun bir çok sosyal aktiviteler sergileyen Rahmetli Turgut Başkan Belediye imkanları ile Orkent projesi ile ilkleri başarmıştı. Sıra müze konusuna geliyordu ancak ömrü vefa etmedi. Oysa şimdilerde bir çok fırsat var iken bu müze konusuna değinen kimse olmaması ilginçtir. İsmail Tartar başkan döneminde yıkılmak istenen Tarihi hamamı bile rica minnet restore ettirebildik. İlçemizin bir çok zenginlikleri ilçemizde sergilenmesi gerekirken ilçe dışında başka müzelerde sergileniyor. İlçemizde resmi bir müze için bugüne kadar bir girişim olmaması gerçekten üzücüdür. Arkeoloji müzesini geçtim, Balkan göçmenleri, Kafkas göçmenleri, Mübadele göçmenleri ilçemizde yoğun olmasına rağmen bir göç müzemiz bile olmaması idarecilerimizin bir ayıbıdır. Balkanlarda,Kafkasya’da yaşanılan acıları canlı tutmak ve tekrar aynı olayların yaşanmaması için tarihten ders çıkarmak adına bu müzelere ihtiyaç vardır. Japonlar Nagazaki ve Hiroşima atılan atom bombasının acılarını halen yüreklerinde hissetmektedirler. Unutulmaması için anma programları ile hep canlı tutuyorlar.
Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde gelen bir heyetin Çanakkale gibi ders alınacak bir destanınız var derken ne kadar haklı olduklarını zamanla anladım.
Milli kahramanlara bile sayısız hakaretlerin havada uçtuğu bir dönemde milli kalabilmek bir yaşam biçimi olsa gerek.
İlçemizde büyük mücadeleler veren kahramanların bile adları tam olarak yaşatılamaz iken bunları yazmak bile şahsıma ar gelmektedir. Bugün Deli Halit Paşa’nın ilçemizde bir parkta ismi olmaması,İpsiz Recep Emice ve silah arkadaşlarının adına bir anıt olmaması maalesef çok üzücüdür. Laf başına gelince mangalda kül bırakmayan Orhangazi’li münevverlere bir kez daha sesleniyorum.
“Kuvâ-yı milliye kahramanlarına bir anıt yapalım. İlçemizde bir göç müzesi ve Tarih araştırmaları kurumu kuralım. Tarafsız bir şekilde eserler yayınlayalım. Bu ilçe hepimizin. Bu güzel ve şirin ilçemizin kültür ve ananesi gelenekleri kaybolmasın.”
Eski kültürleri yaşatalım. Kapital sermaye girdabında,Televole kültürü ile genç dimağlar zehirlenmesin. 4. Sanayi devrimi ve Teknoloji devrimleri ile maalesef bütün değerlerimiz yok olma eşiğinde. Yapay zeka ve Rabotik kodlama gibi ucu açık tehlikeler karşısında kültürel erozyon beyin göçü ile daha büyük milli bir sorun halini almaktadır. Basiretsiz idareciler bu olaylara duyarsız kalması ise daha elim bir hadisedir. Bu bağlamda kültür derneklerini önemsemekteyim. Hemşehri dernekleri maalesef siyasi oy deposu olmaktan ileri gidememektedir. Halen bir çok isimsiz kahramanlar hayatlarının aydınlatılmasını beklemektedir. Tarihle iştigal eden Orhangazi’li münevverlerden bir gayret beklemekteyim ama biliyorum ki nafile çünkü kalemini silah gibi kullanmaya alışmış bu zevatlar ancak etki ajanlığı yapan ve Avrupa Birliği, Ermeni diasporasının emir erleridir. Gayri milli ne oluşum var ise içinde ve efendilerine bu şahıslar selâm durmakta bu bağlamda ülkemiz üniversitelerinde yetişen gençlere fırsat verip önlerini açmak ilk hedefimiz olması gerekmektedir.
Yazımın başında değindiğim Müzeler ve tarihi şahsiyetler için çalışmalar yapılması dileğiyle haftaya apayrı bir konu ile tekrar görüşene kadar Hoşçakalın…
İlhan Erdem