Orhangazi’nin kurtuluşunda hiç kuşkusuz en büyük emeği olan Kişi Halit paşadır.
1883 yılında İstanbul’da dünyaya geldi.
Babası Çerkes Ahmet Bey’dir.Dedesi, Tütün Gümrüğü Nazırlığı görevinde bulunmuş ve Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Yazı Köyü’nün zenginlerinden Hacı Osman Bey’dir. Albay rütbesiyle emekliye ayrılan Çerkes Ahmet Bey ve Fatma Hanım’ın oğludur.
1901 yılında Kuleli Askeri İdadisi’nden 1904 yılında Mekteb-i Harbiye’den Teğmen olarak mezun oldu. 1907 yılında Erkan-ı Harbiye Mektebi’ni Kurmay Yüzbaşı olarak bitirdi. 1908 yılında II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Yemen’de görevlendirildi.
1910 yılının Haziran ayında Trablusgarp Savaşı’na katıldı. 3 ay süreyle görev yaptı. Bu dönemde aynı cephede görev yaptığı “Kel Ali” lakaplı subay ile (Ali Çetinkaya) anlaşamadığı için Mustafa Kemal Bey ve Enver Bey’in ortak kararı ile görev yerleri değiştirilmek zorunda kalmıştı.
Trablusgarp’taki görevinin ardından Balkan Savaşı’na katılmak üzere Çatalca’ya geçti. I. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine Kafkasya Cephesi’nde görev aldı. Görevi, Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Ruslara bırakılmış olan Kars, Ardahan ve Sarıkamış’ı geri almaktı. Dokuz günlük bir savaştan sonra 23 Aralık 1915 tarihinde Ardahan’a girmeyi başardı. Bu başarısından sonra Binbaşı rütbesine, Çoruh Müfrezesi ile yaptığı hizmetlerden sonra Kaymakam rütbesine terfi etti.
10 Mayıs 1917 tarihinde Garbi Dersim Komutanlığına atandı; savaşın en önemli milis güçlerinden birisini kurdu; Dersimli süvari birlikleri ile Erzincan, Mamahatun ve Erzurum’u geri aldı. Kafkas İslam Ordusu’nun 3. Fırka Komutanı olarak Ahıska’yı kuşattı. Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanması üzerine Ardahan, Kars ve Sarıkamış’ı tahliye ederek Tortum’a çekildi; İngilizlerin baskısı ile Fırka Komutanlığı’ndan alındı.
Ali Rıza Paşa Kabinesi kurulduğunda, 9. Kafkas Fırkası Komutanlığı’na atandı. Ermenistan üzerine yapılan harekâttaki başarısı nedeniyle Miralay rütbesine terfi etti.
Millî Mücadeleye Katkıları;
Mondros Ateşkes Anlaşması’ndan sonra terhis edilmemiş olan ve Kâzım Karabekir Paşa komutasında bulunan 15. Kolordu’da görev yaptı. Bölgede Kafkas İslam Ordusu’ndan kalan kuvvetlerin bir savunma çekirdeği haline getirilmesini sağladı. Erzurum Kongresi’nde Trabzon delegelerinin Mustafa Kemal’e karşı çıkmalarını, aldığı yıldırma tedbirleriyle önledi. 1920 yılının sonlarında Kars ve Sarıkamış’ı, 1921’de de Ardahan’ı düşman işgallerinden kurtardı. Soyadı Kanunu çıktıktan sonra ailesi bu nedenle “Karsıalan” soyadını aldı.
Gümrü Antlaşması’ndan sonra Batı Cephesi’nde görev verildi. Sakarya Meydan Muharebesi’nde 12. Grup Komutanlığı yaptı. Bu sırada gösterdiği cesaretten ötürü “‘Deli” lakabıyla anılmaya başlandı. Özellikle cephenin biraz gerisinde yüksekçe bir yere oturup tabancalarını dizlerine koyarak “Geri çekileni vururum” mesajı vermesi ve birkaç sefer geriye kaçan askerler üzerinde bunu bizzat uygulamasıyla ün yaptı. Büyük Taarruz’da Kocaeli Grubu Komutanlığı yaptı ve yaptığı mezalimi ile ünlü Yunan 11. Tümeni’ni, Tümen Komutanı Tümgeneral Nikolaos Kladas ile beraber esir aldı. Büyük Taarruz’da Mirliva rütbesine terfi etti ve Paşa oldu.
1903-1925 yılları arasında memleketin her neresinde görev verilirse hepsine seve seve koştu. Kahramanlıklarını çocuk iken büyüklerimden çok dinlediğim bu büyük askeri hep hayranlık ile araştırdım. Mürettep Teşkilat-ı Mahsusa Alayı, Bağımsız Artvin Müfrezesi, Çoruh Müfrezesi, Batı Dersim Bölge Komutanlığı, 3. Kafkas Tümeni
- Kafkas Tümeni, Kocaeli Grubu, 12. Grup, Kocaeli Grubu gibi birliklere komuta eder.
Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşlarına katılır. I. Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’nde başarılar göstermiş; Türk Kurtuluş Savaşı’nın ilk yıllarında Doğu Cephesi’nde, Gümrü Antlaşması’nın imzalanmasından sonra ise Batı Cephesi’nde komutanlık yapmış bir askerdir.
Milletvekilliği ve ölümü;
Mecliste Şehit ailelerine bağlanacak maaş konuşulur iken çıkan tartışmalara ara verildiği sırada meclis koridorlarında süren tartışma esnasında kör bir kurşuna hedef olan paşa meclise sürülen ilk cinayet lekesi olur.
İkinci Büyük Millet Meclisi’ne Ardahan Milletvekili olarak katıldı. 9 Şubat 1925 tarihinde Meclis koridorunda, sırtından tabancayla vurularak yaralandı ve 14 Şubat 1925 tarihinde öldü. Öldürülmesi, TBMM’de gerçekleşen ilk cinayettir.
Halit Paşa, Milletvekili Ali Çetinkaya ile bir arbede sırasında patlayan bir silahla vuruldu. Paşayı kimin vurduğu kesin olarak anlaşılamadı. Paşa, yaralı halde 5 gün Millet Meclisi’nde tutuldu, hastaneye kaldırılmadı. Durumu giderek kötüleşen paşa, 14 Şubat’ta öldü. Öte yandan, Ankara Savcılığı, Halit Paşa’yı Ali Çetinkaya’nın vurduğu kanaatine vardı; bir nefs-i müdafaa halinde olduğunu kabul ederek bu olaydan dolayı kovuşturma yapılmaması kararı verdi.
Cenazesi, İstanbul’un Eyüp semtinde defnedildi. Mezarı, 1988 yılında Ankara’daki Devlet Mezarlığı’na taşındı.
Orhangazi ilçemizin kurtuluşunda büyük emeği olan Paşa’ya vefa örneği olması için arapzade mahallesinin adının Halit paşa mahallesi olmasını teklif ediyorum. Daha evvelinde Talat Öztürk hocamızın bazı girişimleri olduğunu biliyorum. Ancak tarihten bir haber bazı aklı evveller hocamızı engellediler, Milli mücadele
Kahramanı olan ve Yunan ile göğüs göğüse savaşan paşamızın belinde iki silah bulunur. Birinin adı namuslu diğeri namussuz. Namuslu ile yunana ateş eder, namussuz ile cepheden firar etmeye çalışan askerlere sıkarmış,. Mudanya önlerinde Yunan komıtanları esir ettiğinde Yunan komutanlar tiril tiril titrer iken onlar esirdir korkmasınlar elleşmem onlara der. Esirine merhametli, haine son derece şiddetli olan Halit paşamız Kocaeli Grup komutanı iken ilçemizden Yunan askerlerine karşı girişilen harekâtı başarı ile yürütmüş, İzmir’de olan Gazi paşa bile Bizim Halit yaptı yapacağını diyerek sevincini belirtmiştir.
Arapzade kimdir?
İlçemizde acayip bir Türkçe karşıtlığı sürüp gitmektedir. Arapça tabelalar ülke genelinde özellikle Yalova’da çok dikkat çekmektedir. Arapzade ismi ilçemize pek yakışmamaktadır. Hem kimdir bu arapzade bilen var mı?
Şahsen Mevcut Belediye Başkanı Bekir beye bir sefer sözlü olarak rica ettim. Dedim ki; Halit paşanın adını bir parka, bir sokağa veremezmisiniz diye ilgileneceğim dedi. Ancak hiç bir ilgi alaka göremedik. İlçemizde milli hassasiyeti olan herkes Halit paşanın kim olduğunu öğrenmiştir diye düşünüyor ve Arapzade mahallesinin isminin Halit paşa Mahallesi olarak değiştirilmesini teklif ediyorum. Bu vefasızlık Orhangazi’ye yakışmıyor, 107 yaşında vefat eden büyük babaannem göz yaşları ile Halit paşanın kahramanlıklarını anlattı.
Büyük babaannemin ” Birçok savaşta askerleri komuta etmiş, 13 yara almış ama buna rağmen yıkılmamış. Ancak mecliste bir kurşuna yenik düşerek hayatını kaybetmiş.” Diye anlattığı Halit Paşa’ya ikinci kurşunu İlçemizin vefasızlığı sıkmaktadır. Savaşlarda yaptığı fedakarlıklara rağmen Halit Paşa’nın şahsi manevisine gösterilen bu duyarsızlık ilçemize hiç yakışmamaktadır. Bundan mütevellit ilçemizde ben milliyetçiyim,ben cumhuriyetçiyim, ben maneviyatçıyım diyen herkesin bu olaya kulak vermesi gerekmektedir.
Halit paşa ve askerlerinin İlçemiz Hamzalı Mahallesi ve Fındıklı mahallasi sırtlarındaki şahin tepesi ve papaz uçtu tepesinde ki kanlı çarpışmalardan haberi vardır umarım. Yedi kez alınıp yedi kez verilen tepelerde ki çarpışmalarda en son hamlede Yunan askerlerini denize döken şanlı dedelerimizin atalarımıza yakışır torunlar olarak Halit paşa ve silah arkadaşlarının adlarını ilçemizde yaşatmak bize yakışan harekettir. Defaatle yazdım yazmaktan asla usanmayacağım bu gerçekleri elbet bir gün görecek yöneticiler çıkacaktır. Biz tarihe not düşmeye devam edeceğiz. Ancak bu yazdıklarımı görmek istemeyenleri, duymak istemeyenleri tarihte kaybedecektir. Karsak boğazında Yunan askerlerine alkış tutanlar ile vatan savunanları nasıl tarih not düştü ise bütün bunlarıda not ediyoruz.
Bu vesile ile Aziz şehitlerimizin şahsi manevileri huzurunda saygı sevgi ve hürmetle eğiliyorum. Halit paşa ve silah arkadaşlarının ruhları şâd mekanları cennet olsun. Halit Paşa’ya yazılmış Türkü ile yazıma son veriyorum.
Vurun Evlatlarım Aşık Nihani
Kara dağda düşman topu patlıyor
Asker hücum etmiş Kars’ı alıyor
Hırsınan hasımımız çatlıyor
Vurun evlatlarım Allah aşkına
Şehid olanımız cennet köşküne
Atın aslanlarım Allah aşkına
Şehid olanımız cennet köşküne
Kars’ın kalesinde Yahni çölünde
Asker ilerliyor Gümrü yolunda
Halit Paşa önde tüfek elinde
Vurun evlatlarım Allah aşkına
Şehid olanımız cennet köşküne
Atın aslanlarım Allah aşkına
Şehid olanımız cennet köşküne
Halit Paşa der ki durmayın atın
Düşmanın da kökü gelsin büsbütün
Bozulmuş ordusu kaçıyor tutun
Vurun evlatlarım Allah aşkına
Şehid olanımız cennet köşküne
Atın aslanlarım Allah aşkına
Şehid olanımız cennet köşküne
Aşık Nihani
Haftaya apayrı konu ile beraber olana dek Esen kalınız, Haftanız güzel bereketli, Hızır Yoldaşınız olsun.