CEREN SÜMBÜL / BURSADA BUGÜN
Merkez üssü Gölcük olan deprem, 1999 yılında 16 Ağustos’u 17 Ağustos’a bağlayan gecede 7,4 büyüklüğündeki yer sarsıntısıyla Marmara Bölgesi‘nin genelinde hissedildi. Yaşanan deprem sonrasında resmi raporlara göre 18 bin 273 ölüm, 50 bin yaralanma oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 ev, 42 bin 902 iş yeri hasar gördü. Depremin üzerinden tam 25 yıl geçerken Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Mehmet Yıldız, geçmişten günümüze kadar depreme karşı alınan önlemlere dair konuştu.
“ACI BİR TECRÜBEYLE YANLIŞ OLDUĞUNUN FARKINA VARILDI”
Yıldız, 17 Ağustos tarihinin çeyrek asırlık bir değerlendirmenin yapılması gerektiği bir gün olduğunu vurguladı. O tarihten bu yana depreme karşı alınan önlemlere değinen Yıldız, “Hiçbir önlem alınmadı dersek birçok emek harcamış insana haksızlık yapmış oluruz. Bizim 1999 yılı öncesi ve sonrasını bir milat olarak kabul etmemizin sebebi; 1999 yılı öncesinde parsel bazında zemin etütlerinin zorunlu olmaması durumu vardı. Hesaplamalar yapılırken yapı temel uyumuyla alakalı kararlar varsayımlar üzerine yapılırdı ve birçok alanın detaylı plan çalışması da yoktu. Ancak 1999 depremi sonrası acı bir tecrübeyle bunların yanlış olduğunun farkına varıldı. Birtakım yönetmeliklerle bu zorunlu hale geldi” dedi.
“PLANLAMAYI DOĞRU BİR ŞEKİLDE YAPARAK RİSKLERİ ENGELLEYEBİLİRİZ”
1999 yılı depremi ve 6 Şubat depremi sonrasında bölgeye giden bir mühendis olarak Yıldız, jeolojik özelliklerine ve risklerine göre bakıldığı zaman Bursa’nın Kahramanmaraş, Hatay ya da Gölcük’ten çok da farklı olmadığını söyledi. Yıldız, “Hepsi Kuzey Anadolu Fay zonundan etkilenen iller. Yerleşim yerlerine baktığımız zaman özellikle Kahramanmaraş’ta bir dağ var önünde ova var aynı Bursa’da olduğu gibi. Bizim planlama yaparken yapmış olduğumuz hataları halk diliyle açıklamak gerekirse; Allah’ın bize ekip biçelim, tarım yapalım diye verdiği yerlere biz gökdelenleri dikmeye devam ettikçe maalesef sonuçlarımızda çok farklı olmayacak. Planlamayı doğru bir şekilde yaparak biz bu riskleri engelleyebiliriz. Aynı veya benzer büyüklükte olası Marmara depremi meydana geldiği zaman bizim neredeyse merkezdeki tüm ilçelerimizden birkaç tane Antakya çıkar” diye belirtti.