Turizim ve otelcilik vs aldı başını gidiyor yanan yangınlar hep sahil kesimlerinde yada yerleşime açılacak yerlerde bileniniz var mı?
Geçen yıl Orman Yangınları ve Orhangazi’de ki Tehlike başlıklı yazımı yazdığımda davulun sesi hiç uzaktan gelmedi. Yalova Ormancılık Derneği Başkanı yazımdan sonra Gazetemize beyanat vererek yazıma itiraz etti.
Uygulamalarının doğru olduğunu savundu. Askerden geldiğim sene Yalova sınırından tutun İznik sınırına kadar karış karış Ormanlarda gezerek ölçümler yapmış biri olarak ayrıca yıllardır bir Orman Köylüsü olarak ayıklama sistemi ile Orman kesiminin yanlış olduğunu Ormanların sistemli olarak öldürüldüğünü beyan ediyorum.
Maden arama ruhsatları neye göre veriliyor? İçme suyu havzasında makilik bitki örtüsünde kağıt üzerinde maden ocağı gerçekte ise kalsit kireç ocakları tozu toprağı Orhangazi ilçesine doğru bir bulut gibi çökerken İnsan sağlığı, doğa, çevre kirliliğine nasıl göz yumulur?
Dağlarda güzelim kayın ormanlarında Rüzgar güllerine nasıl izin verilir? Eko sistemin dengesi ile oynayanlar bunun hesabını nasıl verecek?
Gemlik üzerinde oluşan hava akımı geçtiğimiz yıllarda Paşapınar, Heceler,Sölöz Köylerinde afata sebeb oldu. Bahsettiğim hava akımı vortex yaparak Yalova güney köy üzerinden Süpürgelik mevkiinden direk Bahsettiğim karşı köylere sel olarak yansıdı. Bunları pek düşünen yok tabii ki; Ormancılarımız Orman fakültelerinde eğitimler alıyor ancak yeterli olarak desteklediklerini düşünmüyorum.
Konu hakkında uzman isimlerden görüş aldım.
Yazımı hazırlar iken geçen yıl kendi düşüncelerimi sizlerle paylaştım. Bu yıl ise acaba sorunun kaynağı nedir diye farklı yollar aramaktayım.
Elimizden gelen bir şey varmıdır varsa nelerdir?
Kendimce irdelemeye çalışıyorum.
Bazı uzmanlar bürokrasiden dert yandılar, bazı uzmanlar insan kaynaklı kasti olacak ihtimallerden bahsetti. Haklı oldukları yerlerde var. Arazi etütlerinden tutun, coğrafi özelliklere kadar uzun uzadıya detaylı bilgi aldım. Açıkçası mevcut şartlarda pekte yapacak bir şey olmadığı kanaati oluştu. Kimseye işini öğretecek halimiz yok tabii olarak ancak çam ağacı ne için? Uzman isimlere verdikleri bilgiler için çok teşekkür ederim.
YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARI
Bütün Dünya’da Hava sıcaklığı ve ormanlara atılan çöplerin neden olduğu yangınlarda Türkiye Cumhuriyeti olarak büyük imtahan vermekteyiz.
Balıkesir ve İzmir’de çıkan 29 Haziran 2024 tarihli yangınlarda 9 adet uçak kullanıldı. TUSAŞ tarafından bakımları yapılan Türk Hava Kurumu’na ait 9 adet CL-215 tipi yangın söndürme uçağının 4’ü devreye alındı.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 9 Mayıs’taki “2024 Yılı Orman Yangınlarıyla Mücadele Hazırlık Toplantısı” sırasında, hava filosunda 26 uçak, 105 helikopter, 14 İHA’nın görev yaptığını ifade etti.
Cumhuriyet tarihinin en güçlü yangın söndürme filosu kuruldu ve 20 adet Air Tractor söndürme uçağı satın alındı.
Riskli bölgelerden biri olan Mayıs 2024’te hazırlık yapıldı, 6 uçak ve 10 helikopter görevlendirildi. Yeterli mi asla yeterli değil, daha aktif bir ani müdahale şartlarına uygun daha güçlü bir filo kurulması elzemdir.
YABAN HAYATI TEHLİKEDE!
Geçen yıl detaylı bilgi verdiğim konulara tekrar girmeyeceğim. Merak edenler sosyal medyada aratarak yazıma ulaşabilirler, yaban hayvanları yiyecek bulamadığı için şehirlere iniyor, Salgın hastalık döneminde Orhangazi şehir mezarlığında cesetlere saldıran mezarları bozan ayıları Rahmetli Muammer Yolcu kardeşimiz haber yapmıştı. Bu vesile ile Anmış olalım. Allah Rahmet eylesin…
Konumuza dönecek olursak ormanlara atılan sokak hayvanları Yaban hayvanlarına yem oluyor, dağlara meyve fidanı neden ekilmez?
Kuşlara bile ev yapan yuva yapan ecdadımız bizi görse suratımıza tükürür. İsrail,Çin, Bae,Suudi Arabistan gibi ülkeler çölü yeşertme projeleri yapar iken Biz Yeşili çölleştireceğiz.
Bu utanç bize yeterde artar bile, artan sıcaklıklar, yağış azlığı,kuraklık gibi tehlikeler gerek yaban hayatı, gerekse eko sistemi tehdit altında, eski Orman Bakanlarımızdan Veysel Eroğlu’nu bir program da izlemiştim. Bakanlığı döneminde verilen mücadeleyi anlatmıştı. Takdirde etmiştim. Bu kuraklık ve düzensiz yaban hayatı için yetkilileri özellikle ziraat odasını dağlara meyve fidanı ekmeye davet ediyorum. Dağlarda aç kalan yaban hayatı şehirlere inmek zorunda kalıyor, oturduğum semtte İlçe merkezine epey uzak olması yanında Hamzalı yolunda yaban hayatını gözlemleme fırsatım oluyor, kışın evde oturur iken Tilkiler, Çakallar, Yaban domuzu vs hayvanlar evin etrafında görüyorum.
Köylülerin ineklerine, keçilerine saldıran Ayılar, Kurtlar var. Aç kalmadıkça pek saldırdığı görülmez bu hayvanların. Ancak yaz aylarında sıcağında etkisi ile Hem su kaynağı, hemde besin kaynakları epey düşüyor. Bundan Mütevellit Yetkili kurumların konuya el atması elzemdir.
SON SÖZ
Geçen yıl dediğim Çam ağacı ekim konusu önemlidir. Canlı bomba gibi etki eden çam kozalağı orman yangınlarında ki etkisi araştırılmalıdır. Rant uğruna orman ve tarım arazileri yakılmasın. Özellikle yaban hayatı yok edilmesin. Dilsiz hayvanlar aç kalmasın. Ziraat odaları, Tarım Orman Bakanlığı, Orman işletmeleri bu konuya bir çözüm bulmalıdır.
Yazımı hazırlar iken AFAD mesaj yolladı. Hava sıcaklığının pik yaptığı bu günlerde lüften dikkatli olalım. Bu ulusal dayanışma yapmamız gereken bir konu herkesin yüksek bilinç ile mücadele etmesi gereken bir konu yanan arazileri takip edin. İmara açılıyor ise duyurun. Hz Ali’nin dediği gibi; Bir zulmü engelleyemiyorsanız, Duyurun.
Mahlasa gerek yoktur, Ricaül Gayb’ın erenleri işini bilir. Mirasına ve Misyonuna sahip çıkamayan Devlet’te Millet’de ağır terbiyeden geçer.
Haftanız ve gününüz güzel Hızır Nebi ve Ricaül Gayb erenleri yoldaşınız olsun…