Gemlik ilçesine bağlı Umurbey Mahallesi girişinde bulunan bir zeytin tarlasında yapılan basın açıklamasına CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Milletvekili Orhan Sarıbal, partinin İznik, Orhangazi, Mudanya ilçe başkan ve yöneticileri, Orhangazi, İznik, Mudanya Ziraat Odası başkanları ve partililer katıldı.
Basın açıklamasında konuşan CHP Bursa İl başkanı Nihat Yeşiltaş, Bursa’nın bir çok ilçesinde yetiştirilen tarım ürünlerinden üreticinin para kazanamadığını bu yüzden mahsüllerin tarlada kaldığına dikkat çekerek aynı sorunun, Bursa’nın en büyük tarımsal ürünü olan zeytin için yaşanmaması gerektiğine vurgu yaptı.
Tarım üreticisinin, hükümetin yalnış tarım politikaları nedeniyle ürününü istediği gibi satamadığını ve bu yüzden de tüketicinin alım gücüne göre her ürünü istediği kadar alamadığına dikkat çeken Nihat Yeşiltaş şunları söyledi;
Biliyoruz ki köylerimiz de yeterli su yok, biliyoruz ki yeterli bakım yok, biliyoruz ki yeterli iş gücü de yok, çünkü maalesef taşıma sistemi ile götürülen öğrenciler artık şehir hayatına alışıyor ve köyde ki hayatından herkes uzaklaşıyor.
İsteğimiz ve düşüncemiz şudur; 6 ay boyunca geldiğimiz günden beri edindiğimiz izlenimler şu köylerde gerçekten son jenerasyon artık işler yapıyor ve ondan sonra da maalesef bu işler mültecilere kalacak, kendi bulunduğumuz yerde kendi zeytin ağaçlarımız ilgili şimdiden önlem almazsak geleceğimiz sonuç demin açıkladığını sonuca gelir kendi köyümüzde yabancı olur bu yüzden hem zeytine hem de köylüye sahip çıkmalıyız.
Bugün en önemli sorunlardan bir tanesi su problemi bu yazın 4 tane köyümüzde ikişer tane farklı su kaynağı bulduk bütün enerjimizi dediğim gibi köylerimize verdik, yollarını açtık çünkü çok önemliydi yazın köylerin yolların açılması şöyle bir şeyi bekler yol, elektrik bunlar olduğu zaman böyle işleri rahat yürür dolayısıyla, biz üç bölgeye de 3 tane köylerden sorumlu her bir köyden sorumlu arkadaşımızı tayin ettik üç arkadaşımızın her biri 7-8 tane köyden sonra takibi ile dolayısıyla oradaki insanlar işlerine ne kadar kolay yaptığını gördük. bu bizim için bir deneyimdi bunu daha da sürdüreceğiz ve köylümüzün yanında olmaya devam edeceğiz zeytinimize ve köyümüze sahip çıkalım’ dedi.
Yapılan basın açıklamasında konuşan ve özellikle zeytinde verimin artması için zeytinin Dünya’daki piyasasında Türkiye’deki üretim gücüne dikkat çeken CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, ihracat şartlarında kuralların değişmesi gerektiğini ve tarım ürünlerinin daha çok ihraç edilmesinin önünün açılması gerektiğini vurgu yaptı.
Zeytin alım piyasasının en büyük gücü olan Marmarabirlik ve Tarım kredi kooperatiflerine bir çağrı yapan Sarıbal, alım fiyatlarının üreticinin maliyetlerinde ki artışı doğru bir şekilde göz önünde bulundurarak belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
Orhan Sarıbal, başta zeytin olmak üzere tüm tarım ürünleri üzerine yaptığı konuşmada şunları söyledi ;
Bu yıl ki zeytin fiyatlarının bu kadar önemli olmasında en önemli faktör aslında bu kuraklık, yüksek sıcaklık ve zeytinin sofralık zeytin olma yerine daha çok yağlık olmama miktarı, genelde %70 yağlıktır %30 haneliktir ama bu sene yağlık miktar çok daha fazla olacak onu çok net bir şekilde görüyoruz.
Burada toplanmamızın temel nedeni bir yol açmak bir uyarıda bulunmak çiftçinin durumunu çok net bir şekilde ortaya koymak değerli arkadaşlarımla yönlendirme yapılmasını talep etmektir.
Çiftçiden alınacak ürün çok çok önemli biçimde belirli bir kar marjı ile alınması gerekiyor, Yani geçen seneki fiyatlar üzerinden bir değerlendirme yapmak yanlış geçen seneki fiyatları üzerine yeni maliyetler de ilave ederek fiyatlandırmak lazım, örneğin işçilik maliyeti geçen sene 600-650 lira iken sulanabilir yerlerde sulama dekar maliyeti 200-300-400 lira iken Bu yıl 500 lira ile 1.600 lira arasında yani 3 kat sulama maliyetinin arttığını görüyoruz.
İznik’te Gemlik’te mudanya’da zeytin yetişen tüm ilçeler için bunu söyleyebiliyorum işçilik maliyeti niye bu kadar önemli budamayı işçilikle yapıyorsunuz, hasadı işçilikle yapıyorsunuz, mekanizasyon gelişmediği için dolayısıyla direkt maliyeti etkileyen temel faktörler kısaca aslında yaşadığımız mesele çok açık net bir şekilde.
Bir fiyatlandırmanın doğru sağlıklı çiftçinin ihtiyacına göre yapılması gerekiyor. Bursa’ya gelince biz şu anda Bursa olarak Türkiye’de üretilen zeytinin yıllara göre değişmekle beraber %10’unu üretiyoruz.
Toplamda yani Türkiye’de üretim 1.2.9 milyon TON ise biz bunun 250 ile 300.000 tonunu Bursa’nın bütünü olarak üretiyoruz.
sadece Gemlik Orhangazi Mudanya ve İznik değil aslında gürsu’da da MustafaKemalpaşa ilçelerimizde de zeytin yetiştiriliyor. peki ne istiyoruz? Birçok açıdan değerlendirdik bunu buradan geri gelmişken haklarına teslim edeyim hem 4 ilçe başkanıma 4 ilçenin Ziraat odası başkanlarına Mudanya Marmara Birlik tarım kooperatifinin yöneticilerine üretici dostlarımıza bize bu çalışmalarımız sürecinde katkı koyan görüş sunan öneride bulunan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.
Değerli arkadaşlar Bu sadece zeytin üreticilerinin meselesi değildir, esnafın meselesidir, yarının meselesidir, kooperatiflerin meselesidir, yöneticilerin meselesidir, herkesin meselesidir,
O yüzden bize bu yürüdüğümüz yolda destek olan bir tek kelime söyleyip katkıda bulunan herkese ama herkese çok ama çok teşekkür ediyoruz.
Biz bu önerileri bu bilgileri aldık topladık ne bekliyoruz? İki temel beklentimiz var biri hükümetten tarım bakanlığından biri hazine maliye bakanlığından, yani hükümetten diğerleri de piyasada hani serbest piyasa dedikleri mekanizma var ya onun içindeki herkesten, hiçbirini dışlamadan hiçbirini ötekileştirmeden hiçbiriyle düşmanlaşmadan çünkü değerli arkadaşlar tarım bakanlığı da bu işin bir parçasıdır tarım Kredi kooperatifleri de bu işin bir parçasıdır zeytin satan esnafta bu işin bir parçasıdır üretici de bu işin ana merkezi’nde ki arkadaşlarımızdır.
Dolayısıyla bizim ortaya koyacağımız anlayış sadece yol açmak yol göstermek durumun merhametini anlatmak ve çiftçinin ne istediğini ortaya koyuyor.
Çünkü Eğer çiftçiyi tutamazsak, maalesef bilin ki arkadaşlarım Dünya da işgal modeli değişti, eskiden topla tüfekle gidip o ülkeyi işgal ediyordunuz tapusunu alır gibi sizin oluyordu, şimdi artık insanlığı yönetme diye bir kavram var insanlığı yönetmek istiyorsanız su enerjisi gıda enerjisi elinde olacak.
O yüzden şu zeytin aslında çocuklarımızın geleceği biz böyle bakıyoruz mesela, o yüzden birinci taleplerimiz iktidardan öncelikle iktidardan temel beklentimiz şu,
Çok enteresan bir iş oluyor karacabey’de domates üreticisi ile fabrikalar kavga ettiriliyor, Antep’te Antep fıstığı üreticilerle baklavacılar kavga ediyor Karadeniz’de çay üreticisi şirketlerle ve Çaykur’la birbirine düşürülüyor, kendileri kenar da bekliyor.
Şimdi de zeytinde kenara çekilmişler zeytin üreticileri ile bu işin diğer paydaşları arasında geçen kavgayı seyrediyorlar.
Ne yazık ki değerli arkadaşlarım bu yapılan yalnış politikanın bütün bedelini bedelini çiftçi ödedi ve ödemeye devam ediyor, çünkü kısıtlama kararı aldıkları gün zeytinyağının kilosu 180 lira 200 lira arasında bu kısıtlamaya yaptıktan sonra zeytinyağının kilosu 300-350 liraya kadar çıktı peki soru şu; zeytinyağı satan yerlerde kuyruk mu oluştu hayır niye ya enflasyon gelmiş boyu aşmış insanların gelir düzeyi ne yazık ki çok aşağıda bunları alabilecek gücü yok yani gerçek sorunu görmeyip sadece bu yükü çiftçinin üzerine yıkmak gerçekten inanılmaz.
istedikleri enflasyonu tutturamayacakları için bunun bedelini halka, çiftçiye ve onun paydaşlarına ödetiyorlar, kendileri kenarda duruyorlar.
Zeytinyağına 7 yıldır 80 kuruş destek veriyorlardı, şimdi cumhurbaşkanının kararıyla 1 liraya çıkardılar ama şaka gibi komik sadece Yunanistan’dan örnek vermek isterim 1 euro arkadaşlar 1 euro kaç para yani 38 lira ediyor.
Birileri tarım yürüsün devam etsin kalkınsın toplum sağlıklı ürün yesin diye destekleme yapıyor, birileri de bir bir milyar dolara yakın bir geliri kısıyor ve halkı zorunlu olarak maalesef tüketmemeye sevk eden bir politika yapıyor.
Dolayısıyla bu iki desteklemenin ve kar başı desteklemenin ciddi anlamda artış olmasını istiyoruz, bir anlamda arttırılmasını istiyoruz, buna mutlaka ihtiyaç var.
Yurt dışında kaybettiğimiz pazarlar nedeniyle, derhal hızlıca zeytin ve zeytinyağı ihracatında kısıtlama uygulaması,hiçbir fon kısıtlama uygulanması yapılmamalı ve net bir dille hükümet yetkilileri Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tarım Bakanlığı Hazine ve Maliye Bakanlığına söylenmelidir.Çünkü biz pazarımızı kaybettik arkadaşlar pazar kaybedince dolayısıyla ihracat yapamıyorsunuz, ihracat yapamayınca işte bugün bir sıkıntıyı bekliyorsunuz, Ticarette kaybedilen gücün yeniden yakalanabilmesi için irade ile bir destek priminin mutlaka ve mutlaka sağlanması lazım,
Bu yıl ki zeytin fiyatlarının bu kadar önemli olmasında en önemli faktör aslında bu kuraklık, yüksek sıcaklık ve zeytinin sofralık zeytin olma yerine daha çok yağlık olmama miktarı, genelde %70 yağlıktır %30 haneliktir ama bu sene yağlık miktar çok daha fazla olacak onu çok net bir şekilde görüyoruz.
Buradan zeytin alım fiyatlarını açıklayacak olan Marmarabirlik’e sesleniyorum, geçtiğimiz yıllara göre 2 kat hatta 3-4 kat artan üretim maliyetlerini göz önünde bulundurun ve fiyatları ona göre açıklayın’ dedi.