Özel sektörde bazı işverenler, çalışanlarına yüksek maaş ödemesine rağmen sigorta primlerini asgari ücret üzerinden yatırarak hem yasal hem de etik olmayan bir uygulamaya imza atıyor. Bu durum, çalışanların emeklilikte alacakları aylığın düşük olmasına ve işten ayrıldıklarında hak kayıpları yaşamalarına neden olabiliyor.
Yüksek maaş almasına rağmen SGK’ya asgari ücret üzerinden bildirilen bir çalışan, işyerinden ayrıldığında alacaklarını alamaması durumunda yasal haklarını kullanabilir. Ancak bu noktada en önemli konu, elinizde yazılı kanıtların bulunmasıdır.
Eğer ücretinizin asgari ücretin üzerinde olduğuna dair banka dekontları, yazışmalar, tanık ifadeleri, elden ödeme belgeleri gibi deliller varsa, işverene karşı dava açarak haklarınızı talep edebilirsiniz. Mahkeme sürecinde bu belgeler büyük önem taşır.
Ancak dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da imzalanan belgeler. Eğer bordrolarınızı asgari ücret üzerinden imzaladıysanız ve bu belgelerde “itirazi kayıt” koymadıysanız, yani bordrodaki tutarın gerçek maaşınızı yansıtmadığını belirtmediyseniz, sonradan alacak talebinde bulunmanız oldukça zor hale gelir.
Bu tür uygulamalar sadece mevcut haklarınızı değil, gelecekte alacağınız emekli maaşınızı da doğrudan etkiler. Emekli aylığınız, sigortaya bildirilen kazanç üzerinden hesaplandığı için, maaşınız ne kadar yüksek olursa olsun primleriniz düşükse alacağınız emekli maaşı da düşük olur.
Bu nedenle, çalışırken haklarınızı korumanız ve gerektiğinde yasal yollarla hakkınızı aramanız büyük önem taşır.
