Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey: Bu projenin yapılmaması gerektiğinin altını çiziyorum

Mustafa Bozbey, Kanal İstanbul Süreci Bilgilendirme Toplantısı’nda konuştu. Kanal İstanbul’un yapılmaması gerektiğinin altını çizen Başkan Bozbey, yapılması durumunda Marmara Denizi’nin öleceğini belirtti.

Mustafa Bozbey, Kanal İstanbul

Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey, İstanbul’da düzenlenen Kanal İstanbul Süreci Bilgilendirme Toplantısı‘nda konuşuyor.

Bozmey’in satırbaşları şöyle;

“ASLA YAPILMAMASI GEREK”

“Sadece İstanbul’u ilgilendirmiyor. Marmara‘nın tamamını etkileyen bir süreçtir. Bunun için Marmara’yı dikkatle takip etmek denizini , çevresini dikkatlice değerlendirmemiz gerekiyor. Bu projenin asla yapılmaması gerektiğinin altını çiziyorum.

Marmara Denizi, Türkiye’nin en önemli su kaynaklarından birisi. Son zamanlarda artan kirlilik, müsilaj oluşumu ve habitat tahribatı gibi sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu bilmemiz gerekiyor.

Mevcut duruma baktığımızda Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin 1960 yılından beri topladığı son veriler kullanılarak oluşturulan ilk analizler incelendiğinde birçok balığın giremeyeceği alan olarak belirlenmiştir. Hipoksi eşiğinin altına düşüşü 1990’lı yıllardan itibaren de görülmeye başlanıyor.

Müsilaj’ın aktif olduğu ve 2021 Haziran başında ekstra oksijen ritminin de biraz daha eşiğin üzerine çıktığı görüldü ve o müsilajı hep beraber yaşamış olduk. Fakat Haziran ayı sonuna doğru tekrar aynı bölge incelendiğinde sistemin geri geldiğini görmekteyiz. Derin su incelendiğinde ise 200 metre ile 1000 metre arasında oksijen azalmasının çok daha dramatik olduğu gözler önüne serilmektedir. Diğer tabakada su pompalanması mümkünken derin sularda mümkün olamadığını görüyoruz. Bu kısmın tek şansı Çanakkale Boğazı’ndan gelen Akdeniz suyunun oksijen vermesiyle ancak düzene girdiğini Bilim insanları tarif ediyor. Tarihsel süreç önemliğ çünkü bu sürece baktığımızda 1950-1960’lı yıllardan sonra 30 ila 200 metrede azot fosfor arttığının görülmekte fakat daha derinlerde bunun daha az olduğunun da tespitleri yapılmş durumda. Marmara’nın tekrardan azot döngüsüne başladığı düşünülüyor.

“MARMARA DENİZİNİN ÖLÜ DENİZE DÖNÜŞMESİNİ İZLERİZ”

Marmara Denizi’nin mevcut sorunlarına baktığımızda kirlilik ve habitat tahribatının olduğunu görüyoruz. Sorunların başında iklim değişikliği ve oksijen yetersizliği geliyor. Yine müsilaj sorunu önemli bir sorun. Biyoçeşitlilik kaybı çok önemli bir sorun Marmara Denizi için.

Müsilajın denizdeki derinliği ve etkilerine baktığımızda, oksijen azlığı, derinlere inen müsilaj ki şu an da maalesef başladı önlemini almak zorundayız, hidrojen sülfür riski var, biyolojik çeşitlilik ve besin ağı değişimi son derece önemli.

Gerçekten Marmara Denizi kronik astım hastası. Böyle giderse Marmara Denizi’ni 25 30 yıl içerisinde büyük ihtimalle, canlının yaşamadığı ölü denize dönüşmesini izleriz. Bunun için acil önlemlerin alınması gerekiyor.

Kanal İstanbul’un etkileri çok fazla, akıntı rejimi değişecek, Marmara’ya organik kirletici taşıyacak, müsilaj sorununu kronik haline getircek. Onun içinönemsiyoruz. Kanal İstanbul ya da beton kanal dediğimiz kanalın bir an önce gündemimizden değil her yönüyle ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz.

Kanal İstanbul, çevresel tehdit yaratmaktadır. Karadeniz ile Marmara deniz arasında yeni bir su yolu açılması bu iki deniz arasındaki doğal su akışını değiştirecek ve ekolojik dengeyi bozacaktır.

Her gün 13 milyon kişinin atık su yüküne eşdeğer. Ayrıca Karadeniz’den taşınacak 4700 ton organik kirletici, Marmara’nın kirlilik sorununu daha da ağır hale getirecektir. Bu deniz ekosisteminin bozulmasına, oksijen seviyelerinin düşmesine ve müsilaj dediğimiz sorunun artmasına da vesile olacaktır.

“MÜMKÜN DEĞİL”

ÇED raporunda çıkarılacak balçık miktarı 53 milyon metre küp olarak ifade edilirken aslında  200 milyon metre küp civarında bir rakama dönüşeceğini de yine hesaplamalar sonucu ortaya çıktığını söylemek istiyorum. Bunların depolanması zaten kanunen mümkün değil.

“MARMARAYA YAPILACAK EN BÜYÜK İHANETTİR”

Uluslararası sözleşmeleri değerlendirdiğimizde  Kanal İstanbul’un asla yapılmaması gerektiği çok açık olarak da  ortaya konulmuştur. Bu sözleşmelerin tamamına aykırılık teşkir etmektedir.

Değerli arkadaşlar çok net, Kanal İstanbul ile Marmara Denizi ölecek.”

Sorunlar varken hala daha 2 milyon, 3 milyon, 5 milyon nüfusun yüklenmesi Marmara’ya yapılacak en büyük ihanettir.”