Erbaş, yarın Fatih Camisi‘ndeki cuma namazını kendisinin kıldırıcağını ve aynı zamanda hutbe irat edeceğinin bilgisini vererek, şunları söyledi:
“Yarın inşallah İstanbul’da Fatih Camisi‘nde cuma namazını kılacağız. Tabii 29 Mayıs İstanbul’un fetih günü, 29 Mayıs’ın sembolü de Fatih Sultan Mehmet’tir. Onun türbesinde aynı zamanda okunan hatimlerin de duasını yapacağız. Fetih, ‘açılış‘, ‘açış‘ demektir. Cemaatle ve cuma namazına ara verilmiş olan camilerimizin açışılıyla sanki bu ilk cumayı Fatih Camisi’nin bahçesinde, avlusunda kılmanın daha uygun olacağı düşüncesiyle orada olacağız. Belki önümüzdeki, belki daha sonraki haftalarda Sultan Ahmet Camimizin avlusunda, meydanında cuma namazı kılmayı planlıyoruz. İnşallah yarın bütün illerimizde, ilçelerimizde müftülüklerimizin merkez camilerinde, camilerimizden ayrı kalışımız ve yeniden buluşmuş olmamızın şükrünü eda etmek için 1003 müftülüğümüz 1003 şükür kurbanı kesecek ve fakir fukara insanlara bu kurban etleri ikram edilecek. Yine ülkemizin bütün il ve ilçelerinde aynı zamanda hatim duaları da yapılacak. Türkiye Diyanet Vakfımız bu şükür kurbanı edasını organize ediyor. Vakfımızın genel merkezi ve şubeleri iş birliğiyle yarın saat 11.00’de ilimizin ve ilçemizin merkez camilerinde 1003 kurban kesilecek, inşallah fakir fukara kardeşlerimize ikram edilecek.”
Abdestini önceden alıp seccadeni yanında getir dönemi
Cami ve mescitlere gelecek kişilerin yanlarında kişisel seccadelerini getirmelerinin talep edildiğini vurulayan Erbaş, imkanlar dahilinde müftülükler tarafından tek kullanımlık seccadelerin temin edilerek kullanıma sunulacağına işaret etti.
Erbaş, “Benim buradan tavsiyem, herkesin evinden özel seccadesini alıp camiye gelmesi ya da namaz kılacağı açık alana gelmesidir. Bunu özellikle istirham ediyoruz. Bizim ikinci tedbirimiz yani tek kişilik seccadeler, bunlar olur ya birisi seccade edinememiş, evinden getirememiş ya da evine gidememiş olabilir. Onlarla ilgili ilave tedbirdir bu ama esas buradaki tavsiyemiz, herkes evinden, işyerinden, her nereden geliyorsa, özel seccadesini alıp camiye ya da namaz kılacağı yere gelmesidir. Bir de maske çok önemli. Maskemizi evimizden çıktığımız anda takacağız, evimize girdiğimiz ana kadar çıkarmayacağız. Tedbir ve virüsün bulaşmasını önleme açısından en önemli vasıta maskelerdir. Maskemizi kullanalım sonra abdestimizi alıp camiye gelelim. ‘Camiye gideyim de caminin şadırvanında, lavabosunda abdestemi alayım.’ gibi bir düşünceyle hareket etmeyelim. Evimizde, iş yerimizde abdestimizi alıp camiye öyle gelelim” dedi.
Cemaatle ibadet noktasında din görevlilerine önemli sorumluklar düştüğüne dikkati çeken Erbaş, cuma namazının organizesinde yer alacak heyetin titiz bir şekilde çalışıp tedbirlere uyması gerektiğini söyledi.
Erbaş, cami ve mescitlerde cemaatle öğle ve ikindi namazının da kılınabileceğini anımsatarak, “Bu kararın, Koronavirüs Bilim Kurulu ile Bakanlar Kurulu’nun kararıyla ortaya koyuldu. Kademeli olması açısından önce öğle ve ikindi namazlarının camide cemaatle kılınması için karar alındı. Diğer namazlara (sabah, akşam, yatsı) da kademeli olarak birkaç hafta sonra başlayacağız” bilgisini paylaştı.