Bu yazıyı yazar iken Ankara’dan Bursa’ya dönüş yolunda idim. Malesef yıllardır ülkemizde üstü kapalı bir mücadele devam ediyor, Doksanlı yıllarda İstanbul’da Yabancı dil sadece Laleli’de bavul ticareti yapanlar konuşurdu. Sokaklar cıvıl cıvıl Türkçe çok net şekilde duyulurdu. Şimdi ise İstanbul’da sokaklarda Türkçe’yi net şekilde duyabilene aşk olsun. Bursa’da ise Yaz aylarında Turistlerin gelmesiyle beraber bir yabancı füryası başlar.
Ankara’da çok az bir yabancı ziyaretçiye rast geldim. Anıtkabir ziyaretimde mimari özelliklere hayran kaldım. Buram buram Türklük ve Tarih kokan şehirde ilk ziyaretgah Kuşkusuz Anıtkabir oldu. Cumhuriyetimizin kurucusu, Başkomutanınıza bir kez daha hayran oldum. Mezar odasının yanından geçerken içimden dualarımı ettim. Şükranlarımı sundum. Müze Müdürümüz ve Müze komutanımız ile görüşme fırsatı buldum.
Kendilerine teşekkür ederim. Nöbet değişimine denk gelmek güzel bir süpriz oldu. İster istemez insan düşünüyor ömrünü Türk milletinin geleceği, refahı, ülkenin huzur ve selametine vakf etmiş bir şahsiyet olan Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk Türklüğün bir savaşçısı iken bizler neler yapıyoruz?…
Anadolu Medeniyetler müzesini gezer iken sohbet etme imkanı bulduğum gençler bana çok acayip şeyler anlattı. Bir yandan ülkenin geleceği için üzülür iken böyle bilinçli gençlerin olması bana gurur verdi. 1. Meclis, Ulus Zafer Anıtı, 2.Meclis, Hacı Bayram-ı Veli, Ankara Kalesi, Ulucanlar Cezaevi müzesi, Anadolu Medeniyetler müzesini gezebildim. Doğum günüm vesilesiyle beni yalnız bırakmayan dostlarıma teşekkür ederim.
Benim için çok özel bir doğum günü oldu.
ULUS ZAFER ANITI VE BOZKURT SEMBOLLERİ
İlk akşam Optimum Avm’de gezerken mini bir sergi vardı. Gezerken resimlerin fotoğraflarını çekip paylaştım. Değerli büyüğümüz Celâl Öcal hocamız Ulus Zafer Anıtında ki Bozkurt sembollerine dikkat çekti. Ulus semtine geçince bakacağım diye söz verdim kendime, Ulus semtine gidince ilk ona baktım.
Zafer Anıtı, Ankara’nın Altındağ ilçesindeki Ulus Meydanı’nda bulunan, Anadolu’daki Millî Mücadele’nin hatırasını yaşatmak üzere 1927’de yapılmış anıttır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Sakarya adlı atı üzerinde tasvir eden, mermer bir kaide üzerine yerleştirilmiş bir heykel, sırtında top mermisi taşıyan bir kadın ile iki asker heykeli ve bozkurt sembollerinden oluşur. Çok güzel anlamlı bir anıttır.
ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ
Ulucanlar cezaevinden yolu geçmeyen kalmamış sanırım. Sağ sol olaylarının olduğu yıllarda Necip Fazıl’dan Nazım Hikmet’e Deniz Gezmiş’ten Dr. Nazım’a Cumhuriyet tarihinin bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Cumhuriyet tarihinde 18 idam cezası infazı Ulucanlar cezaevinde uygulanmış. Halen müzede dar ağacı sergilenmektedir. Ankara’ya yolu düşen herkesin gezmesini tavsiye ederim.
Şehirlerde ki Türklük vurgularının en yüksek olduğu ilimiz Ankara olduğunu sanıyorum…
Haftanız, Gününüz güzel, Derun-i Nizam’ın uluları, Ricaül Gayb’ın erenleri ve HIZIR (as) Yoldaşınız olsun…