Değerli dostlar Zihnimizde “sabır” ve “tahammül” aynı kapıya çıksa da aslında aralarında anlam farkı
var. Tahammülün kökünde yük anlamı bulunuyor. Yani tahammül, zorlukları yüklenip bir “hamal” gibi
sırtında taşımak demek. Sabır ise, sadece tahammül etmekten ibaret değil; daha geniş bir anlamı var.
Sabır, olumsuz koşullara karşın zihnimizi, nefsimizi olumsuz duygulardan koruyup, sıkıntılara rağmen
çözüme odaklanmak demek. İyi de güzel kardeşim bizlerin bu kadar yoğun gelişen olumsuzluklara
gösterilecek ne sabrımız ne de takatımız kaldı. Yaşamak için gerekli olan her koşulun bu kadar
kısıtlandığı bir dünyada sabırlı kalabilenlerin Önünde saygı ile eğiliyorum.
Çünkü son günlerde çok olumsuz durumlarla ya karşılaşıyoruz ya da haberlerden okuyoruz kimsenin
kimseye ne saygısı ne de sabrı kaldı Örnek vermek gerekirse ne sokakta trafikte ilimde bilimde
yemekte veya içmekte Hatta daha ağır olanı yasalarımıza ve kanunlarımıza maalesef kimsenin ne
saygısı ne de sabrı kaldı.
Yaşamımıza, şöyle bir geri dönüp baktığımızda, ne zorluklar ne sıkıntılar çekmişiz. Sayısız
mücadelelerin içinden geçmişiz. Hepimizin yaşamı çoğu zaman meşakkatli engeller, yokuşlar ve
güçlüklerle dolu. İşte doğum ile ölüm arasındaki bu zamanı yeterince ve usulünce çalışmak,
sıkıntılarla, zorluklarla geçen dönemleri telaşsız ve korkusuz aşmak, yoldan çıkarıcı etkenlere
direnebilmek, nefsi kontrol altında tutmak ve tüm bunlar gerçekleşirken şikayet etmeden ama boyun
da eğmeden mücadele etmek sabır gerektirir.
Sabır zordur… Sabır irade, manevi güç, inanç ve akıl desteği gerektirir… Sabır her zaman tam
anlamıyla başarılamaz ise de yılmadan yola devam etmek kişiye yeni güçler ve olanaklar sağlar… Sabır
ile direnme gücü ve enerji yeniden yeşerir. Çünkü Allah sabredenleri sever… Sabır, hareketsiz
durmanın, donup kalmanın, tembelce bekleyişin tam tersidir. Olay karşısında aklın emrettiği girişimler
ve önlemler alındıktan sonra, sakin ve huzurlu beklemektir… İşte sabır budur !..
Hangi konuda olursa olsun, sabır insanı sonuca ulaştırır. “Sabreden derviş muradına ermiş” sözü
yaşanmış, tecrübelerin imbiğinden geçmiş doğru olan bir gerçeği yansıtır. Öte yandan sabır, insana
harekete geçmeden önce düşünme alışkanlığını kazandırır. Hiddet ve kini yenmede gösterilen sabır,
kişiyi sakin ve yumuşak huylu yapar. Yumuşak huy, akıl ve bilgi eşliğine bir de “Tatlı dil” eklendiğinde,
“Yılanı deliğinden çıkarmak” çok kolaydır.
“İyi ahlak, cömertlik ve sabır” işte bu üç yetkinlik elde edilirse, ruhsal ve zihinsel uyum insan sağlığıyla
bütünleşir. İyi olmak, sevgi, iç dünyamızdaki denge, kararlılık, doğruluk gibi olumlu özellikler insanlığın
geleceği adına hava ve su kadar yaşamsal önem taşıyor.
Kalın sağlıcakla..
Çetin Karahasanoğlu yazdı…’sabır’
