Orhangazi ülkü ocakları , Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, vefatının 85. yılında kentin ana caddelerine ve Cumhuriyet alanında ki ocak binasına astıkları pankartlar ile andı..
Orhangazi Ülkü ocakları başkanı Emre Bayram Çil ve ocak gençlerinin katılımı ile asılan pankartlar ile Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk anılırken, ocak başkanı Emre Bayram Çil yaptığı açıklamada ;
Toplumların çok sıkıntılı dönemlerinde büyük liderlere ihtiyaç duyar. Toplumları, bu dönemlerden ancak büyük liderler kurtarır. Tarihimizdeki önemli başarılar, tarihe yön veren gelişmeler ve büyük sorunların çözümü Türk Milletinin yetiştirdiği liderler sayesinde gerçekleşmiştir. Alparslan; Anadolu fatihi, 2.Mehmed; İstanbul fatihi, Mustafa Kemal Atatürk; vatanımızın kurtarıcısı ve ilelebet yaşayacak olan Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kurucusu olmuştur. Türk kurtuluş mücadelesinin mimarı, devletimizin kurucu lideri Büyük Atatürk’ü ölümünün 85’inci yılında özlemle anıyoruz.
Ömrünü Türk topraklarının bütünlüğüne, kuruluşunun ardından da devletimizin bekasına vakfetmiş, gerek kararları gerekse dahice geliştirdiği stratejiler ile Türk milletine eşine nadir rastlanan zaferler kazandırmış, ekonomi, eğitim, sağlık, hukuk, bilim, kültür ve daha nice alandaki kalkınma hamleleriyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni çağdaş dünyada itibarlı bir konuma taşımış, dehası asırları aşan, emsalsiz, erdemli ve yenilikçi lider Atatürk’e minnettarız.
O’nun açtığı yolda yürütülen şeref mücadelesiyle Türk milleti makûs talihini yenmiş, sömürgeci, hegemon ve dayatmacı anlayışların karşısında muallaklığa yer olmadan cesaretle durmuş, muasır değerleri de yanına katıp, medeniyete uzanan aydınlık yolun kapısını açmıştır.
Bağımsızlık Atatürk’ün karakteriydi. “Toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitlik ve adaletin devamlı şekilde sağlanması ve korunmasının ancak ve ancak tam ve kat’î mânasiyle millî egemenliğin kurulmuş bulunmasına bağlı” olduğunu dile getiren Atatürk, milli egemenlik, milli irade ve demokrasiyi her şeyin üstünde tutuyordu. Millet egemenliğinin Cumhuriyetle taçlandığı topraklarımızda, Türk milleti vatanına ve devletine yüksek sadakatinden hiçbir zaman ödün vermemiştir. Bugün Cumhuriyetin 100. yılını övünçle idrak ederken, Atamızın emaneti mukaddes Cumhuriyetimize, Cumhuriyetle bezenmiş ideallerimize gövdemizle, ruhumuzla, akidemizle sahip çıkıyoruz.
“İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik geçici Mustafa Kemal… İkinci Mustafa Kemal, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir!” demişti Atatürk. Etten ve kemikten Atatürk, bundan 85 yıl önce toprağa düşse de, payidar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, tek devlet ve tek millet idealini, bağımsızlık şuurunu temsil eden Atatürk hala yaşıyor.
Hiç akıldan çıkmamacasına bilinmelidir ki Atamız; Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’den, Anadolu’nun kapısını Türklere açan Alparslan’dan, İstanbul fatihi Fatih Sultan Mehmet’ten, Cihan hâkimi Kanuni’den devraldığı tarihi, sosyal ve kültürel birikimi koruyan ve yaşatan önderimizdir.
Kutlu emanetleriyle, ölmez fikirleriyle, milli davaya sarsılmaz inancıyla O, aslında biziz. Hepimiz Atatürk’üz! Yani Atatürk; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bölünmez bütünlüğünün, Varlığını Türk varlığına emanet edenlerin, Hürriyet ve istiklal karakteri olanların, Millet egemenliğini elinde bulunduranların, Ebedi Türk varlığına inananların, Büyük Türkiye ülküsünün ete kemiğe büründüğü isimdir.
Atatürk aslında “biz” olduğumuz için, O’na yönelik saldırılar hiçbir zaman durulmuyor. Asıl hedef; milli kimliğimiz, milli devlet yapımız, milli varlığımız ve kurucu değerlerimizdir. Bir kısım gaflet ve hıyanetle hemhal olanlar çok iyi biliyor ki; Türk milletini birbirine yapıştıran, kenetleyen kurucu değerlerimiz zarar görürse, işte o an Türk milleti de bir yıldız gibi söner.
Bu nedenle emperyalist uşaklar, Haçlı zihniyeti, kılıç artıkları dört koldan Atatürk’ün mümtaz hatırasına, menkıbevi kişiliğine saldırıyor, O’nun ilke ve inkılaplarını, getirdiği yenilikleri yeriyor, Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarken dahi adını anmıyorlar. Ama ne yaparsa yapsınlar güçleri yetmiyor, yetmeyecek. Atam; Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilse de, bütün tersanelerine girilse de, bütün orduları dağıtılsa da ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilse de birinci vazifemizin, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmak olduğunu biliyoruz. Bu nedenledir ki, rahat uyu! Biz ebedi nöbetteyiz.
Bu vesileyle; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete uğurlanışının 85. yılında rahmet, minnet ve Fatihalarla anıyoruz. Ey Atatürk! Ruhun şâd olsun. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.