Değerli Okurlar ;
Aylarca hatta yıllarca seçimle yatıp seçimle kalktık.
En acil meseleleri bile hep öteledik. Gündemin ilk sırasında hep seçim vardı. Halkı nasıl mutlu ederiz değil de, seçimi nasıl kazanırıza odaklandık. Ve artık o günler, en demokratik ülkeleri bile kıskandıracak bir olgunlukla geçen seçim yarışıyla geride kaldı.
Şimdi iş zamanı.
Halkımız sandıkta öylesine bir siyasi denge kurdu ki; iktidarıyla, muhalefetiyle hiç ama hiç kimsenin artık tembellik yapma lüksü yok!
Ülke yönetimini iktidara, yerel yönetimleri ise muhalefete verdi. Bir sonraki seçimin kazananı, önümüzdeki bu süreci en iyi değerlendiren olacaktır.
Bu yüzden hiç bir siyasetçinin ne üzüntü ile ne de sevinç çığlıkları atarak zaman kaybetmeye tahammülü olmamalı.
Son seçim bize bir kez daha gösterdi ki, çalışan kazanıyor, patinaj yapan yerinde sayıyor. Hatta geriye gidiyor.
Sandığın mesajı çok netti:
Bana umut vereni, benim için çalışanı, beni güldüreni ben de mutlu ederim…
Umarız bu sandıkta ki mesaj doğru algılanmıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı samimi özeleştiriden sonra, bu kez değişimin gerçekleşeceğine dair beklentiler güçlendi. Seçim sürecinde ve ekonomide yapılan stratejik hatalar, belediye başkan adaylarının tespitinde yapılan yanlışlar nedeniyle AK Parti kadrolarına yönelik bir değişim beklentisi oluştu.
Yeni bir siyaset diline ve kutuplaştırıcı değil kucaklayıcı bir siyasete ihtiyaç var.
Muhalefet bunu başardı. Aynı zamanda DEM Partili, İYİ Partili ve de milli görüşçü seçmenlerden oy aldıkları gözüküyor. Geçmişte bunu AK Parti yapıyordu, şimdi muhalefet hiç olmadığı kadar ve çok daha güçlü…
Bekleyip göreceğiz
Kalın sağlıcakla…