Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Bakan Koca’dan Kritik Bursa Uyarısı!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca,

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Koca açıklamasında “Her pozitif çıkan 10 kişiden 4’ü İstanbul’da” diyerek vatandaşları uyardı.

Sağlık Bakanı Koca’nın açıklamalarından satır başları: 

O tarihten bu yana ilk kez bir toplantımızı Ankara dışında yaptık. Bilim insanlarımzıın katıldığı toplantı az önce sona erdi. Bu toplantı sıradan bir olay değildir. Üç gün önce İstanbul’daki vaka sayılarının Türkiye‘deki vaka sayılarının yüzde 40’ına ulaştığını açıkladım. Her 10 kişiden biri İstanbul’dadır. Teyakkuzdayız. Durum bize olduğu kadar size de büyük sorumluluk yüklüyor.

Ortalama vaka artışı yüzde 85’den fazladır. Oran korkutucudur. Artış İstanbul’a günlük gidiş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde yüksektir.Tekirdağ yüzde 96, Bilecik Düzce’de yüzde 99, Bursa’da yüzde 84, Sakarya’da yüzde 76, Kırklareli’nde yüzde71, Kocaeli’de yüzde 63’tür. Tüm iller İstanbul’la temaslıdır.

Bu duruma neler yol açtı? İstanbul dünyanın en kalabalık kentleri arasında. Virüsün yayılmasına çok elverişli hayat şartlarına sahibiz. Hareket halindeki kitle çok büyük. Buraya da yoğun dönüşler oldu. Kuralların azalmasıyla birlikte salgın hızla tırmandı. Tehlike karşısında teyakkuza geçebiliyoruz, ama riski savar savmaz hayatı akışına bırakıyoruz. Disipline ve uzun süreli başarıya ihtiyacımız var. Düştüğümüz yerden kalkmak her zaman mümkün olmayabilir. Küçük ihtimallerin bedeli büyüktür.Bedelleri birlikte ödemek zorunda kalabiliriz.

Kurallara uyabilmek için baş etmekte en çok zorlandığımız engel kalabalıktır. Sosyal mesafe kuralının uygulanabilir hale gelmesi pekçok durumda şartların iyileştirilmesine bağlıdır. Bakan yardımcılarım ve ekibimle bu konuda çalıştık. Sorun teşkil eden konuları ele aldık. Toplu taşıma, pazar yerleri, alışveriş ortamları ve çeşitli kent alanlarında kurallara uyulmasının kolaylaştırılması için çalışma yapılmasını istedik. Toplu taşımaya ek seferler konması, kamu kurumlarında organize sanayi bölgeleri dahil, özel sektörün iş saatlerinin yeniden düzenlenmesi ele alınan konular arasındadır.

Kurumlardan uzaktan erişim ayrıca istenmiştir. Sosyal mesafenin korunamadığı toplu ulaşım en büyük risk kaynaklarındandır. Yolculuk dolayısıyla risk süresi uzundur. Hareketlilik şu an olduğu gibi devam ederse bu durumda artış bir iken 2, iki iken 4 şeklinde olmayancak. 1 iken 3, üç iken 9 şeklinde tam bir tırmanış olacak. Çünkü virüs bir kişiden ortalama 3 kişiye bulaşıyor.

Çözüm artışın nedenini kontrol altına almaktır. Hareketliliği azaltmak yani hayatı yavaşlatmaktır. Temel şart olarak maske, mesafe ve temizlik kuralına uyacağız. Koronavirüsün yöntemini virüse karşı kullanacağız. Hareketi ve teması üçte bire indireceğiz. Dışarı çıktığımızda üç yere uğruyorsak bunu bire indireceğiz. Günde üç kişiyle görüşüyorsak bir kişi ile görüşeceğiz. Hareketi ve teması üçte birine indirmenizdir. Bunu yaparsanız hergün işe gidip gelmek ve çalışmak zorunda olan insanlar tedbirleri uygular. Sonsuza kadar değil, salgını kontrol altına alana kadar. Dışarıya üç kere çıkmak yerine bir kere çıkın derken hayatınıza sınırlama getirmeyi talep ettiğimin farkındayım. Eğer maske, mesafe, temizlik kuralına uymazsanız, hareketliliği azaltmaya çalışmazsanız sağlık çalışanlarımız yasal izinlerini daha uzun süre kullanamayacaktır.

Pozitif çıkanlar temaslıları filyasyon ekibimize eksiksiz bildirsin. Hastalar ve kronik hastalığı olanlar kendisini korumaya alsın. Zorunlu olmadıkça akrabalarla biraraya gelmeyin. Kutlama törenlerini erteleyin. Kamu hastaneleriyle özel sağlık kuruluş ve tıp fakültesi hastaneleri ile biraraya geldik. Salgınla mücadelenin tüm birimleriyle buluştuk, riske karşı organize olduk. Her kapasitenin bir sınırı vardır. Bu sınırı zorlamamak tedbirleri uygulamanıza bağlıdır. Tedbirler hayattan mahrum kalmak anlamına gelmiyor. Hayatı yönetmek anlamına geliyor. Covid 19 sadece kişilerin maruz kaldığı bir hastalık değil, toplumların maruz kaldığı bir hastalıktır.

Özellikle son dönem bahsettiğim şekliyle Türkiye’nin ortalama vaka sayısının yüzde 40’ının İstanbul’da olduğunu söylemiştim. Her geçen gün ağır hasta sayımızın da arttığını her gün verilen bilgilerden biliyoruz. İstanbul’da sağlık altyapımız çok güçlü. Ciddi bir yatak kapasitemiz sözkonusu. Son dönem 7 bine yakın yatak ilavesi sözkonusu oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hem şu anda içinde bulunduğumuz Çam Sakura Hastanesi ve iki tane acil durum hastanesi devreye girdi. Şu dönemde bir sorun olmadığını söyleyebilirim. İstanbul’da toplam yatak sayımız 48 bine yakın, yoğun bakım yatak sayımız 9 bine yakın. Şu anda İstanbul’da yatak doluluk oranımız yüzde 55, yoğun bakım doluluk oranımız ise yüzde 66.

Şu an yoğun bakımlarda ağır hastamızın toplamın yüzde 40’ı değil, yüzde 30’lar civarında. Ortalama 500-550 hastadan bahsetmiş oluyoruz. Hem üniversite, hem vakıf üniversiteleri hastanelerimizle hem de özel sektörle görüşmeler yaptık. Özel sektör hastaneleri Covid’li hastalara ayrı birimde bakmak şekilde yaklaşım içinde oldu. Şu an bu anlamda bir sorunun olmadığını, ama bu hiç olmayacağı anlamına gelmez. Farklı tablolar karşımıza çıkabilir. Bu hassasiyeti özellikle anlatmaya, vatandaşımızın kurallara uyumunu fazlasıyla istiyoruz. Salgın sadece Sağlık Bakanlığı’nın çözebileceği sorun değil. Bu anlamda ilgili bakanlıklarla yakın işbirliği içindeyiz. Yerel yönetimler dahil olmak üzere toplum mücadele anlayışı ve mücadele yaklaşımı içinde olursak başarılı olabiliriz.

Maske, mesafe ve temizlikte hassasiyet göstermeliyiz. Kalabalığa girmemeliyiz, eve misafir almayan bir yaklaşım içinde olmayı önemli istiyoruz.

YENİ HASTA SAYISI 2305

Özellikle gece 12.00’den sonra bildiğiniz gibi müzikli ortamların yasaklandığını biliyoruz. Bunun daha erken saatlere çekilmesiyle ilgili Bilim Kurulu’nun önerisi oldu. Önümüzdeki günler İçişleri Bakanlığımız bir duyuru yapmış olur.

Hasta sayımız 2305. Hayatını kaybeden vatandaşımızın sayısı 75 oldu. İyileşen hasta sayımız 1662. Ağır hasta sayımız biraz daha artmış oldu 1836.

Özetle bakıldığında test sayımızın arttığını, hayatını kaybeden vatandaşımızın 75 olduğunu, ağır hasta sayımızın arttığını söyleyebilirim.

KISITLAMA SÖZ KONUSU OLACAK MI?

Özellikle partiler anlamında, gece 12’den sonra müzikli ortamların yasaklandığını biliyoruz. Bunun daha erken saatlere çekilmesiyle ilgili Bilim Kurulu’nun bir önerisi oldu. Önümüzdeki günler bu doğrultusunda İçişleri Bakanlığımız bir öneri yapmış olur.

“İMAMOĞLU DAVET EDİLMEDİ” İDDİASI

Bu toplantı bir pandemi toplantısı değildi. Bu toplantı bir İl Hıfzısıhha Kurulu toplantısı da değildi. Bu toplantı, sağlık teşkilatımızla ilçe sağlık müdürlerimizin ve başhekimlerimizin katıldığı İstanbul’un durumunu, hastane kapasitelerini ve filyasyonu değerlendirme toplantısıydı.

Bu 1 hafta boyunca İstanbul’da olmam nedeniyle devamında yerel yöneticiler dahil, üniversiteler dahil olmak üzere birtakım toplantıları da yapmak üzere de plan yapılmıştı.

İstanbul’da ilçe, Belediye Başkanlarıyla görüşüp Büyükşehir Belediye Başkanı’yla görüşmeme durumu olabilir mi?

Büyükşehir Belediye Başkanımız bu arada bir rahatsızlığı oldu. Tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

AŞI ÇALIŞMALARINDA SON DURUM

16 yerli aşımızın çalışması devam ediyor. Bu aşılardan faz çalışmasına, insan çalışmasına çok yakın olan 3 tane aşı olduğunu daha önce söylemiştim. Bugün özellikle bizim ida dediğimiz deneysel araştırma laboratuvarımızı da bugün ziyaret ettim. Bu aşıların çalışmalarının yapıldığı bir yer. Hafta sonu için sterilize ve standardizasyon çalışmaları bitecek 1 aşı için. İstenen şekilde tamamlanırsa gelecek hafta muhtemelen ilk insan uygulamaları başlayabilir. Ama ondan önce 5 gün karantinaya alım süreci var ve bununla ilgili muhtemelen gelecek haftaya karantinaya alım süreciyle birlikte ilk insan uygulaması başlayacak.

Yurt dışından faz-3 çalışması yapılan iki aşı var. Serhat Hocam yakından takip ediyor. Ben genel olarak söyleyebilirim ki şu ana dek ciddi bir yan etki yok. Muhtemelen kasım sonunda bağışıklıkla ilgili bir bilgimiz olur.

SEYAHAT KISITLAMASI OLACAK MI?

Şu an böyle bir kısıtlama düşünmüyoruz. Özellikle alınması ve uyulması gereken tedbirlere uyum gösterme noktasında bir kararlılık içerisinde olursa biz bunun üstesinden geliriz. Bunu 1.5 ay öncesinde Antep’te, Diyarbakır’da, Urfa’da, Mardin’de, Batman’da, Ankara’da yükselmişti. Benzer tedbirleri alarak sonuç aldık. Ankara bu tedbirlerle geriledi. Sokağa çıkma yasağı yapılmadan bu sonuçlar alındı. 16,5 milyon vatandaşımız tedbirlere uyma noktasında hassasiyet gösterir, bizler de üzerimize d üşen sorumluluğu yerine getirirsek bundan başarıyla çıkacağına inanıyorum.

Özellikle salgınla mücadelede testlerin erken sonuçlanması son derece önemli. Erken sonuçlanmasıyla birlikte aynı gün filyasyonu yapmak istiyoruz. Eğer bunu gerçekleştiremezsek o durumda, o zaman diliminde pozitif olabilme olan kişinin bulaştırdığı sözkonusu olur. Başarılı olmak açısından öncelikle testleri mümkün mertebe en erken dönemde sonuçlandırmamız gerekiyonr. İstanbul’un test kapasitesini çok arttırdık. 60 binin üzerinde test yapılıyor. 37 saatten 20 saate inmiş durumda. Biz bunu 3-4 saate indirmek istiyoruz. Testlerle ilgili vatandaşın numune alındığından itibaren ilk 4 saattensonra 20 saatlik zaman diliminde HES koduna kısıt getirmiş olacağız. Vatandaşımız bunu bilmiş olsun. O dönem eğer ne kadar uzarsa bulaştırıcılığı sözkonusu olduğu için azaltmak açısından ilk 4 saat değil ama sonraki 20 saat boyunca HES koduna işlemiş olacağız, riskli olmuş olacak, o kişinin ulaşım ve benzeri seyahat dahil olmaküzere birçok açıdan riskli görülerek kısıtlama yapılmış olacak, şüpheli olacak. Biz de erken dönemde bir an önce o testi sonuncu verme çabası içinde olacağız. Sonucu da e-nabız üzerinden herkes çok rahat görebiliyor. O açıdan sorunumuz yok.

GRİP AŞISI ELEŞTİRİSİ

Ortada olmayan aşı pazarlanmamalı. Parasında değiliz aşıyı temin etmeye çalışıyoruz.

Bizde ise bu anlamda 1 milyon 350 bin bir sipariş vermiştik. Bazı ülkelerin daha yüksek dozda aşı temin ettiği söylenir. Mesela Almanya: 26 milyon. Ama geçen yıl Almanya’nın yaptırdığı aşı 21 milyon. Yani %30’u geçmiyor.

İngiltere 30 milyon bu yıl temin etti. Ama geçen yıl İngiltere’nin temin ettiği aşı 25 milyon. Oran olarak %20. Biz 2.2 milyon temin ettik. Şimdi 3 milyonun üzerinde temin etme çabası içerisindeyiz.

Diğer ülkeler en fazla %30 artış şeklinde oldu. TEB ile ilgili söylediğiniz, ortada olmayan bir aşının olduğu ifade edildi, çok net söylüyorum. Bu aşıyla ilgili firmalarla başından beri görüşüldü ama ortada bir aşı yoktu. Ruhsatlı olan aşıyı herkes getirebilir. Türkiye’de ruhsatı olmayan aşıyı Halk Sağlığı alabilir. Ama ortada olmayan bir aşıyı pazarlamasınlar. Aşıyı elde etmek, temin etmek için de ilk günden itibaren yoğun bir çaba içerisinde olduğumuzu bütün vatandaşımız bilsin. Emin olun, parasına da bakmıyoruz.

Kimlere aşının yapılacağı konusuyla ilgili Ateş Hocam bilgiyi vermiş olsun. Elimdeki kağıt, kimlere öncelikle aşı yapılması gerektiğinin tespiti.

PROF. ATEŞ KARA: Grip aşısının üretimi Eylül-Ekim ayında planlanır. Ondan sonrasında da Aralık-Ocak ayında DSÖ ve ABD’nin ağırlıklı olarak belirler. Türkiye’nin içinde olduğu örnek ülkelerden referans gider. Ocak ayı gibi olmuyorsa Şubat ayında firmalara teslim edilir. Üretim ancak Mart ayında başlar. Geçen sene Eylül-Ekim’de planlamalar yapılırken ortalama kullanımı alınırdı. Türkiye’nin ortalaması 1 milyon doz civarındaydı. Türkiye’nin planlaması 1 milyon 200 bin doz civarındaydı. Aşının üretimi de ancak bu sene Eylül ayında dağıtıldı. Her ülkeye kendi istediği kapasitenin belli kısmı, belki dönemler halinde geliyor. Türkiye’ye ilk gelen 300-320 bin miktarında geldiği söylenmişti. İlk gelen partide 380 bin doza kadar arttırma şansı oldu. Hastalığın karşılaşma riski, ağır geçirme ihtimali, kayıp olma ihtimali. Çok çok yüksek riskliler ilk etapta belirlendi. Bir basamak sonra yeni dozlar geldikçe yüksek risklere doğru gidecek. Mesela gebeler bir sonraki dönem içerisinde. Türkiye’de gribin aktivitesi asıl yoğunluğu Aralık ayında olduğu için bizim şansımız var. Yaş birinci faktör, kalp hastalığı olabilir ama tek başına kalp hastalığı mı, yoksa kalp hastalığı ile beraber böbrek hastalığı var mıdır? Mesela şeker hastalığı, sinir sistemi gibi, değerlendirmeler böyle olabildi. Biraz sonraki basamak bir aşağıya doğru. Aşılar geldikçe aşağı doğru inecek. Öncelikle sizinen hassas olanınızı korumanız gerekiyor.

KOCA: Özellikle sağlık çalışanlarımızdan, önümüzdeki hafta başlamış olacağız. Tanımlanan maddeler için olan kişiler ayrıca şu dönemde aşılanmış oluyor. Önümüzdeki gelen parti ile birlikte sağlık çalışanlarımız ve 26. haftadan sonra gebeleri aşılamış olacağız.

Bağışıklık haritasını 1,5 en geç 2 ay içerisinde sürekli tekrarlamak istiyoruz. Başlandı sanırım gelecek hafta hane halkı tespit edilmişti, sadece PCR değil aynı zamanda antikora bakılmış oluyor. Gelecek hafta bitmiş olur, o durumda sonuçlarını il il açıklamak mümkün olacak. Önümüzdeki hafta ilk planda 12 bin sağlık çalışanımızı alım ilanına çıkacağımızı buradan müjdelemek istiyorum.

İSTANBUL’DA VAKA ARTIŞ ORANI

İstanbul’da özellikle son 1 hafta içinde vaka artış oranı yüzde 62. Birkaç ilçeyi söyleyeyim, Büyekçekmece yüzde 123, Sarıyer yüzde 120, Bakırköy yüzde 104, Bayrampaşa yüzde 98, Kağıthane, Tuzla, Sancaktepe, Beykoz şeklinde gidiyor. İlçelerde yüzde 29’dan yüzde 123 arası artış sözkonusu. Türkiye’deki hasta sayısının yüzde 40’a yakınının İstanbul’da olduğunu söyemk istiyorum.

OKULLARIN AÇILMASI

Okullarla ilgili şu an ciddi bir artışın olmadığını biliyoruz. Toplumun genelinden farklı bir artış yok. Önümüzdeki günler salgının seyriyle birlikte diğer sınıfların kademli bir geçiş olması daha önce konuşulmuştu. Kademeli geçişin olup olmayacağı önümüzdeki dönem salgının seyri belirleyecek. İstanbul için şu an yeni bir kademe önerisinin olmadığını söyleyebilirim. Açılan sınıflarda da ortalamadan farklı bir durum yok. Tercihe bağlı ve 2+5 şeklinde bir eğitim sürüyor. Önümüzdeki haftalar Bilim Kurulu’nun kademelendirmeyi devam ettirme şeklinde bir önerisi yok.