SİMLANUR İNCE / BURSADA BUGÜN
Türkiye Gençlik STK’ları Platformu tarafından gerçekleştirilen Genç Türkiye Forumu, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde düzenlendi.
Anal seviyorum diyorsanız! istanbul anal escort sitesinde anal yapanlar sizi bekliyor.
Fulya Öztürk‘ün moderatörlüğünü yaptığı Genç Türkiye Forumu’na İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı N. Bilal Erdoğan ile AK Parti Grup Başkanvekili, Hatay Milletvekili Abdulhamit Gül de konuşmacı olarak katıldı.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın konuşmasından satır başları şöyle;
Gençlik STK’ları Platformu, TGSK’ya Türkiye çapında 6.’sını gerçekleştirdiği bu organizasyona ev sahipliği yapmakta Türkiye’nin farklı üniversitelerinden birbirinden kıymetli gencimizi Bursa’da ağırlamaktan son derece mutlu olduğumu ve bu organizasyonun ev sahipliğinden dolayı da çok ciddi keyif aldığımızı ifade etmek istiyorum. Biliyorum ki zulümle abad olmaz. Eee zulmeden kesinlikle bir gün bunun karşılığını çok kötü bulacaktır. Gazze’de Filistinli bir zulüm işleniyor. Ve maalesef bütün dünya buna sessiz kalıyor ama başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Türk insanı kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla çok daha fazla değerli. Aslında bu platformda insan haklarının enine boyuna irdelendiği, çocuklarla genç sosyal hayatla ilgili, insan haklarını çok önemli bir platform ve bu platform çerçevesinde bugün Bursa’da çok önemli konular işlendi ve önemli çıktılar sağlandı.
AK Parti Grup Başkanvekili, Hatay Milletvekili, geçmiş dönem Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün konuşmasından satır başları şöyle;
Forum’da tüm meseleleri insan haklarını konuşacağız. Sabahtan beri arkadaşlarımız da konuşuyor. Genç arkadaşlarımız tabii insan hakları kavramının yerlerde süründüğü Filistin’de, Bosna’da, Gazze’de mazlum coğrafyalarda hiç dikkate alınmadığı gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Bugün Birleşmiş Milletler bu savaşı, bu soykırımı sona erdirmekten aciz durumda. Genel sekreterine sahip çıkamayan bir Birleşmiş Milletler’den bahsediyoruz. Vefa Sınır Kapısı’ndan içeri giremeyen Güvenlik Konseyi’ni toplantıya davet edip ateşkesin kalıcı olması, bu savaşın bu soykırımın sona ermesine yönelik tüm taleplerinin bir Birleşmiş Milletler mekanizması karşımızda ve tüm bu savaşların, bu soykırımın sona ermesi için dünyanın Birleşmiş Milletler Organizasyonu’na yeniden yapılanmasına ihtiyacı var. Bütün dünya da aslında bunu istiyor. Tüm halklar, sokaklarda, caddelerde, meydanlarda İsrail’in bu vahşetçinin, soykırımın son bulmasını istiyor. Bazı yöneticiler, batılı bazı ülkeler buna kulak tıkasa bile bunun önüne kimse geçemeyecek. Filistin özgür olacaktır. Filistin bağımsız olacaktır. Tek çözüm Orta Doğu’nun, dünyanın, akan kandan kurtulması ve bundan sonra da yine bu barışın tam anlamıyla alınması için iki devletli bir çözüm gerekiyor. 1967 sınırlarında Doğu Kudüs’ün başkenti olduğu Filistin Devleti’nin kurulmasından başka dünya barışı için bir seçenek yok. Bütün dünyanın da buna kayıtsız kalmadan bu sonuca ulaşması hepimizin ortak dileği. Umarız bunu da gerçekleştiririz hep beraber Filistin’in özgürlüğünü görürüz.
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı N. Bilal Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;
Bir yandan bu İsrail’in giriştiği bir zulüm ve soykırım elbette. Ama şöyle Batı’nın foyasını ortaya çıkaran bir yönü oldu. Ikinci Dünya Savaşı’ndan sonra hatta o zaman Yahudilere yapılan soykırımı da bahane ederek artık böyle şeylerin bir daha olmaması için çeşitli insan hakları konvansiyonları, sözleşmeleri ilan edildi, imzalandı. Bunlar kural olarak benimsendi ve anladık ki şimdi işlerine gelen yerlerde bu kuralları da çok sert bir şekilde uyguladılar. Ama şimdi görüyoruz ki daha dün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde tabii ki Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin hem de bir fevkalade etkisini kullanarak güvenlik konseyini Dünya düzenini tehdit eden bir durumla karşı karşıyayız. Bununla ilgili bir şey yapın diye yaptığı çağrının neticesinde yapılan toplantıda 15 üyenin 13’ü ateşkes derken ki ateşkes bir barış değil. Ateşkes bir çözüm değil. Ateşkes sadece devam eden zulmün, devam eden şiddetin, devam eden kabul edilemezliğin bir bir durması. Buna dahi Amerika bir vetoyla engel oldu.
“AVRUPA VE AMERİKA’NIN DA YARGILANMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Ben inanmıyorum ki belki ikinci dünya savaşından beri bu kadar yoğun bir nüfus bölgesine bu kadar küçük bir bölgeye bu kadar çok konvansiyonel bomba atılmış olsun gerçekten. Hiçbir savaş hukukunda hiçbir uluslararası konvansiyonda karşılığının olmadığını biliyoruz. Sadece İsrail’in sadece bugün İsrail’i yönetenlerin değil buna böylesine açıkça destek veren Amerika’nın ve onun ortaklarının da sorumlu olduğunu konuşmamız gerekiyor. Savaş suçları açısından sadece İsrail’in yargılanması değil, Amerika’nın ve Avrupa’nın da yargılanması gerektiğini konuşmak gerektiğini düşünüyorum. Son 30 yılda Türkiye’ye insan hakları diye özgürlükler diye uluslararası anlaşmalar diye bir şeyler dayatmaya çalışan Batı’nın aslında bütün bunlarda ne kadar riyakar, ne kadar sahtekar, ne kadar ikiyüzlü olduğu da ortaya çıktı.