Orhangazi ‘de faaliyet gösteren Cargill fabrikasının imar planları Bursa 2. İdare Mahkemesi tarafından durdurma kararı verildi.
Bursa Barosu Başkanlığı, Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyeleri Av. Ali Arabacı, Av. Erol Çiçek, DOĞADER adına Av. Cumhur Özcan, Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve Av. Öznur Çiçek Bildik’in açtığı davada mahkeme, Orhangazi Belediyesi’nce tesisin bulunduğu alanı kapsayan ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin de onayladığı 1/1000 ölçekli uygulama imar planının yürütmesinin durdurulmasına karar verildi.
Cargill tesislerinin kurulmaya başladığı 1990’lı yılların sonundan buyana onlarca plan yapılmış, Bursa Barosu öncülüğünde sivil toplum örgütleri ve vatandaşların açtığı davalarda planların yürütmesi durdurulmuş, sonunda da iptal edilmişti. Cargill’i içine düştüğü çıkmazdan kurtarmak için özel yasalar çıkarılmış olmasına karşın, planlama ilkeleri doğrultusunda tesisin bulunduğu alanın imarının en son Bursa Büyükşehir Belediyesi’nce yapılan 1/25000 binlik İznik Gölü Nazım İmar Planı’na uyumlu hale getirilmesi için alt ölçekli plan yapılmıştı.
HER YÖNÜYLE HUKUKA AYKIRI
Orhangazi Belediyesi‘nce en son üretilen uygulama planına 25000’lik nazım plan dayanak gösterildi ancak bu plan için de yürütmeyi durdurma kararı bulunduğundan, mahkeme iptali istenen imar planının hukuka aykırı olduğuna hükmetti ve yürütmesini durdurdu.
Davacılar, AİHM kararı uygulanmayan mahkeme kararlarından dolayı Cargill sürecinin tümünün hukuka aykırı olduğunu belirtti. Küresel ısınma ve su kaynaklarının hızla kirlendiği günümüzde Cargill gibi stratejik yeraltı sularını tüketen bir tesise izin verilemeyeceğini savunan davacılar, yer altı su kapasitesinin aşırı kullanımı nedeniyle gölün beslenemediğini, göl seviyesinin de günden güne düştüğünü ifade ettiler. Ayrıca, Cargill mısır işleme tesisinin tarım dışı amaçla kullanımına ilişkin iznin bakanlıkça verilmesi gerekirken Bursa Valiliği’nce verilerek yetki gaspı yapıldığına da dikkat çeken davacılar, tesisin tarımsal bütünlüğü bozduğunun yargı kararlarıyla da sabit olduğunun altı çizdi.
PLANIN HUKUKİ DAYANAĞI KALMAMIŞTIR
2. İdare Mahkemesi kararında, plan hiyerarşisinin, hangi ölçekte olursa olsun tüm planların bir üst ölçeğe uygun olarak hazırlanması gerektirdiğini dikkate aldı. Dava konusu uygulama imar planına dayanak gösterilen 1/25000 ölçekli planın da “sürdürülebilirlik ilkesi, koruma-kullanma dengesinin sağlanması hedefi ve doğal alanların korunması gerekliliği kararı ile uyumsuzluk göstermesi” nedeniyle aynı mahkemece yürütmesinin durdurulduğu belirtilerek şöyle denildi: “1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı’nın yargı kararıyla hukuka aykırı bulunarak yürütmesinin durdurulması sonucunda hukuki dayanağı kalmadığı ve bu sebeple tesis edilen dava konusu işlemde sebep unsuru yönünden ve planların kademeli birlikteliği ilkesi gereğince hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”