Bursa’da Türkiye’nin en büyük 5. tatlı su gölü olan İznik Gölü’nde son zamanlarda devam eden çekilme korkusu sıcak yaz günleri ile birlikte yeniden gündeme geldi. Kıyıdan yaklaşık 100 metre kadar suyun çekilmesi ile dikkatleri üzerine çeken İznik gölü için söz konusu çekilmenin oldukça kurak geçen yaz mevsimi sonunda daha da artmasından endişe edilirken , Gölde yaşanan çekilmeleri ve çevre kirliliğinin araştırılması için Bursa Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan ve göl ile çevresinde inceleme yapan komisyonun, İznik gölü ile ilgili kamuoyuna açıklama yapması bekleniyor.
Çekilme Endişesi
İznik gölünde son yıllarda gerek yağış eksikliği gerekse yanlış kullanım politikaları nedeniyle yaklaşık 3 yıldır ciddi anlamda çekilmeye maruz kalan iznik gölü için sıcak geçen yaz mevsimi sonunda göl suyunu kullanan mevcut işletmelerin kullandığı miktarda değişiklik yapmaması ve göl çevresinde bulunan tarımsal alanlarda suyun kullanılmaya devam edilmesi sonucunda göl seviyesindeki azalmamın bu yaz sonunda dahada fazla olması endişe yaratıyor.
Tepkiler Yetersiz Kaldı
İznik gölünde yaşanan çekilme için başta Orhangazi halkı olmak üzere stk ve bazı siyasi partilerin gölün kuruma tehlikesine karşı ortak bir dille yetkililerin gereğini yapması yönünde aylardır devam eden tepkileri sonunda her hangi bir yaptırım uygulanmazken ,Bursa büyükşehir belediyesi bünyesinde olan ve gölde yaşanan çekilme ile çevre kirliliğini araştırmak için kurulan komisyon , gölde bir araya gelerek yaptıkları incelemeye karşın kamuoyunu rahatlatacak bir açıklama yapmaması da dikkatlerden kaçmadı.
Acil Plan Yapılmalı
İznik Gölünde yaşanan çekilmenin küresel kuraklık tehlikesi ile birlikte dahada artabileceğini ifade eden uzmanlar, geç kalınmadan acil olarak İznik gölünün suyunu daha verimli kullanmak ve bilinçsiz kullanmaların önüne geçilmesi için fiziki çalışmalara başlanması gerektiğini vurguladılar.
Doğa Katliamı Kaçınılmaz Olur
Türkiye’de farklı bölgelerde kuraklık nedeniyle tamamen kuruyan göllerin olduğuna dikkat çeken uzmanlar İznik Gölünde de aynı senaryo ile karşı karşıya kalınması halinde gerek Türkiye’nin en büyük göllerinden biri olması ve gerekse tarihi konumundan dolayı Marmara bölgesi ve ülkemizin ciddi bir doğa katliamının eşiğinde olma ihtimalinin yüksek olduğu hatırlatıldı.