Değerli okurlar
İnsan, canlıların en kutsalı olmakla beraber bazen kainatın da en zalimi ve acımasızı olabiliyor. Örnek verecek olursak, İsrail’in Filistinlilere ve müslümanlara uyguladığı zulümler gibi.
Hamasın 7 Ekim sabahı İsrail’e karşı başlattığı “Aksa Tufanı” adlı baskın harekâtı ve İsrail’in buna kısa süre içinde “Demir Kılıçlar” adlı bir harekâtla karşılık vererek savaş ilân etmesi, kısa sürede İsrail’de ve Gazze’de binlerce kişinin ölmesi ve binlercesinin de yaralanmasına sebep olmuştur. Gazze’den kitleler halinde kaçışlar başlamıştır. Çok sayıda insan hamas tarafından rehine alınmıştır. Halen bölgede, özellikle Gazze Şeridi’ne yönelik olarak, bir savaşın çok ötesinde, asker sivil ayırımı yapılmadan, kadın erkek, çocuk, yaşlı denmeden katliamın, vahşetin sürdüğü, ardı arkası kesilmeyen insanlık suçlarının işlendiği bir durumun yaşandığı gelen haberlerden anlaşılmaktadır.
Bir halkı sürekli taciz ederek, can ve mal güvenliğini hiçe sayarak, evlerine arazilerine el koyarak, alt yapısını tahrip ederek kalkınmasına engel olmakla bölgedeki sorun çözülemeyeceği gayet açıktır. İster bir çakıl taşı bile atmamış olsun, ister yüzlerce füzeyle saldırsın. Bir halkı sürekli taciz etmek oradaki sorunu çözmez. Böyle bir yaklaşım, sadece derinleşen huzursuzluğun yol açtığı çatışmaların artmasına, her iki tarafın da sürekli kanının dökülmesine, nihayetinde de barış arayışlarının hep hüsranla sonuçlanmasına yol açar.
İsrail’in Filistin halkının temel haklarını hiçe sayan yaklaşımı, son olayda da görüleceği üzere kendi halkının güvenliğini de tehdit etmektedir. Başkalarının temel haklarını hiçe sayanların da güvenliği, tehdit altında olur. İsrail güvenlik güçlerinin ve illegal yerleşimcilerin Filistinlilere uyguladığı baskıya, zulme, yargısız infazlara, can ve mal tehdidine nasıl karşıysak İsrailli sivillere yönelik rastgele eylemlere de aynı şekilde karşıyız. Güvenlik güçlerinin ve illegal yerleşimcilerin uyguladığı baskıya, zulme, yargısız infazlara can ve mal tehdidine de karşıyız. Sivillere yönelik rastgele eylemlere de aynı şekilde karşıyız. Gazze’nin orantısız hava ve kara saldırılarıyla yerle yeksan edilmesi, camilerin bombalanması, bu sırada yaşanan masum çocuk, kadın, yaşlı ve sivil ölümleri asla kabul edilemez bir durumdur. Orantısız hava ve kara saldırılarıyla sivil yerleşimlerin yerle, yeksan edilmesi, ibadet, eğitim, sağlık tesislerinin bombalanması, elektrik, su vs. alt yapının tahrip edilmesi; çocuk, kadın, yaşlı ve sivil ölümleri…
Elbette kabul edilemez! Son günlerde İsrail’in planladığı Kara harekatına şiddetle karşı çıkıyor ve lanetliyorum.
Kalın sağlıcakla.