Değerli okurlar bu haftaki yazımda Orhangazi’deki konut ve kiraların astronomik şekilde artması ile ilgili olacak.
Kira artışları hem maddi hem de toplumsal krize yol açacak kadar büyük bir mesele haline geldi. İşin sosyolojik boyutu da cabası. Başını sokacak ev olmayınca, yakında aile kavramı da zedelenmeye başlayacaktır.
Barınma, bildiğiniz üzere en öncelikli konumuz durumunda. Başta büyük şehirler olmak üzere yeni konut sorununun olduğu ortada. Artan nüfus ve göçler nedeniyle ev almak veya kiralamak çoğu kesim için hayal kurmak gibi olmuş durumda. Yeni Dünya evine girecek birçok gencimiz bütçesine göre kiralık ev bulamadıkları için düğün tarihlerini de alamaz olmuşlar ve düğün hazırlıklarına bu nedenle başlayamayan birçok gencimiz var. Eskiden ev kiralamak için kriterlerimiz vardı. Artık ne semt ne oda sayısı ne de büyüklük kriterleri kaldı. Sadece bütçesine uygun başlarını sokabilecek ve en önemlisi de yuvalarını kurabilecek bir ev arıyorlar. Bu çokta mümkün gözükmüyor, kiralar orta düzeyde bir ev için bile minimum 5.000 ile 10.000 TL arasında seyrediyor. Asgari ücretle çalışan bireyler için bu durum uzun vadede sürdürülebilir hal olmaktan çıkacaktır.
Mal ve mülk sahipleri yasa gereği %25 ‘lik artış sınırlamasına aldırmadan enflasyonu bahane ederek acımasız şekilde kira bedellerine zam yapıyorlar. Çoğu mal sahibi kendi bildiğini okuyor. Bu nedenle sıkı bir denetlemeye ihtiyaç var. Yasal kotanın üstüne çıkanların, acilen gereğinin yapılması lazım. Ancak bu şekilde belki astronomik artışlar olmaz, kiracılar da rahat bir nefes almayı başarabilirler. Bu fahiş fiyatların ortaya çıkardığı bir başka sorun da, mal sahibi ile kiracılar arasındaki hukuk savaşı. Son günlerde mahkeme salonları bu ve benzeri davalarla doldu taştı.
Naçizane çözüm önerim ev almak büyük bir kesim için imkansız hale geldiğine göre, ivedilikle sosyal konut projelerini devreye sokmak gerekiyor. Devlet elindeki hazine arazilerini yüksek fiyattan lüks konut yapacak müteahitlere satmak yerine, sosyal kablosuz internet hizmetleri konut projelerine tahsis edebilir.
Keza belediyelerde belli büyüklükte konut yapan inşaat firmalarına yer teşviğinde bulunabilir, yapılacak konutların fiyatında da bir standart getirilebilir. Bu konutların satılma aşamasında da ilk kez ev alacaklar öncelikli olması gerekmektedir. Hatta üzerinde konut tapusu olan vatandaşlar sisteme dahil edilmemeli ki, ilk kez ev alabileceklere hizmet edebilelim.
Arz ve talep azalırsa kiralarda düşer ümidindeyim. Kalın sağlıcakla.