Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
thumbnail-160x600px

İlhan Erdem Yazdı… Misak- ı Maarif, Eğitim sistemimiz ve Fulbright Anlaşması

Türkçemizin tarihi gelişiminde bazı

Türkçemizin tarihi gelişiminde bazı evreler vardır. Halkın kullandığı dil ile resmi dil arasında süregelen alışkanlıkları ancak eğitim ile atlatabiliriz. Bu arada halk dilinin zenginliğini küçümseyemeyiz. Osmanlı Türkçesini incelemiş biri olarak eski metinlerdeki zenginliği bugün kü Türkçe’de göremiyoruz. Her ne kadar Farsça ve Arapça kelimeler istila etmişse de Şimdi ki kadar yabancı kelimeler yoktur. Milli eğitimin içinde bulunduğu şu ortamda Bahtiyar Vahabzede’yi yad etmek isterim.
Azerbaycan parlementosuna girdiğinde ki Azerbaycan’ın içinde bulunduğu siyasi ve içtimai durum ile şuan ki Türkiye’nin durumu birbirine çok benzemektedir.

Bugün çoğu beyinler daha Türkiye’de iken beyin göçüne uğramıştır. Beden ve Kafa burada yaşamakta ancak Ruh Ya Almanya’da Ya İngiltere’de böyle acı bir durum ile karşı karşıyayız.
Tevrat, İncil, Kur’an hangi kitaba inanırsanız inanın bu beyin göçünü durduramazsınız.

Okullarda çocuklara verilen eğitimi görünce içim acıyor, Osmanlı’nın eğitimini beğenmeyiz, küçümseriz bir çoğumuz ancak şuan okullarımızda hocalık yapan profesör, doçent vs durumlarını görüyoruz, Bursa uludağ üniversitesinde öğrencisine verdiği tezi kendi adına kitap basan profesörlerin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. Oysa beğenmediğimiz Osmanlı Enver, Talat, Cemal, Resneli, Halil Kut,Süleyman Askeri gibi dahiler yetiştirmiştir.
Eğitim kalitesi arttırmak için ne yapacağız bilemiyorum ancak milli eğitime ciddi manada el atmaz isek maalesef toplumda, Devlet’te tehlike altındadır. Torpille diploma verilen liyakatsiz kişilerin bilir kişilik yaptığı kurumların durumları fecaattır.
Buradan milli eğitim bakanlığına sesleniyorum; Müfredatta ne dersler var acaba liselerde, orta okullarda, merak ediyorum. Adabı muaşeret, yabancı dil, kimya, tarih vs bu derslerde kalite ne durumdadır?
Kendi çocuklarını Kolejlerde milletin çocukları imam hatiplerde okur iken geleceği karartılan çocukları özel okullara tonlarca para harcadığı halde bir yere gelememesi rastlantımıdır sizce?
Türkçe tabelalar ülke gündemine geldiğinde ırkçılık yapıyırsunuz diyenler milletten gelen tepkileri görmezden gelemediler, geri adım atmak zorunda kaldılar, Yasin Aktay gibi kişiler ise Türk devlet yapısına saldıracak kadar hayasızlaştılar, Türk var ise İslâm vardır, Türk var ise biz varız. Türk’süz bir dünya düşünülebilir mi? Horasan erenlerinin yaktığı çırağlar halen dünyanın her yerinde yanmaktadır. Sarı Saltuk Baba halen Ruhen bedenen Rumelindedir. Avrupa’dadır.
Yabancı kelimelerin istilası altındaki Türkçemize bir darbede yetkili makam sahiplerinden gelince işler daha da zorlaşıyor.

Türkçenin içinde bulunduğu durum maalesef içler acısıdır. Milli Eğitim Müfredatının ne kadar içi boşaltıldığı aşikardır. Çoğu eğitimci bundan şikayetçidir. İyi bir eğitim almak isteyen ya özel okula yönlendiriliyor yada özel öğretmene yada çocuğun üstün yeteneğine kalmış bir durum…
Bu mesele milletimiz için en önemli meseledir. Eğitim meselesi tez elden düzenlenmesi ve üzerinde durulması gerekmektedir.

Misak-ı Maarif: Henüz istiklal savaşı devam ettiği sırada Atatürk’ün 15–21 Temmuz 1921 tarihinde Ankara’da l. Maarif Kongresi’ni toplayıp sunduğu ulusal eğitim sistemidir. Cumhuriyet döneminin eğitiminde esas olacak temel ilkeleri çizilmiştir. Gelin görün ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının hemen arefesinde Türkiye’de herşey tersine dönmektedir. Paralar üzerinden resimleri kaldırılır. Heykelleri yıkılır. Kurduğu sistem alttan alttan kurcalanır. İşte Misak-ı Maarif sistemide böyle devre dışı bırakılır.
27 Aralık 1949 da ise fulbright anlaşması devreye sokulur.

27 aralık 1949 tarihinde imzalanan, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri hükümetleri arasında eğitim komisyonu kurulması hakkında anlaşma. pek meşhur 5. maddesi aşağıdaki gibi.

“Komisyon dördü Türkiye Cumhuriyeti ve dördü Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olmak üzere sekiz üyeden kurulu olacaktır. bunlara ek olarak Türkiye’ deki Amerika Birleşik Devletleri diplomatik heyetinin başı komisyonun fahri başkanı olacaktır. Komisyonda oyların eşit olması durumunda kesin oyu misyon şefi verecektir.” Şeklinde karara bağlanmıştır. O günden bu güne özetle Türk eğitim sisteminin gerilemesi bu olaylara bağlıdır.
Şimdi ise Tam bir televole kültürü ile toplum yozlaşmış durumdadır.
Türkçenin düzelmesi demek memleketin ahlaken kültürel ve ekonomik düzelmesi demektir.
Babaerenlere selâm eder hürmetler sunarım. Haftanız güzel Hızır Yoldaşınız olsun..