Uzun zamandır Hayatı hakkında bilgi topluyordum. Artık yazma zamanı geldi. İşte İpsiz Recep Emice yazımız.
İpsiz Recep ya da Emice, Rizeli bir çeteci ve Kuvâ-yi Milliyecidir. İpsiz Recep ve arkadaşları, Kuvâ-yi Milliye içerisinde önde gelen isimlerdendir.
İpsiz Recep ya da Emice (d. 1862, Rize – 1928, Yenimahalle, Karasu), İpsiz Recep ve arkadaşları, Kuvâ-yi Milliye içerisinde önde gelen isimlerdendir. Teşkilat-ı Mahsusa tarafından desteklenen Karakol Cemiyeti, Anadolu’ya silah, cephane kaçıran, üst düzey askerlere istihbarat sağlayan, direniş örgütlerinin gizli gruplarından ilki ve en önemlisidir. İpsiz Recep ve arkadaşları bu cemiyet içerisinde yer almıştır
1862 yılında Rize’de doğmuştur.
- Dünya Savaşı öncesinde Rizelilerin yoğun olarak çalışmaya gittiği Rusya’nın muhtelif yerlerine deniz ticareti ve yolcu taşımacılığı yaptı. Ayrıca kaçakçılık ve korsanlık faaliyetlerinde bulundu. Ermenilerin çetecilik faaliyetlerini yoğunlaştırdığı yıllarda, Rusya’dan Osmanlı’ya getirdiği kaçak yolcuların arasında Ermeni komitacılar bulunuyordu. Ermenilerin verdiği zararların kendisine söylenmesi üzerine hatasını anlayarak daha sonra takasına aldığı birtakım Ermeni komitacıları öldürdü. İhbar edilmesi üzerine Batum’da bulunduğu sırada tutuklandı ve mahkûm edilerek Sibirya’da bir hapishaneye gönderildi. Hapishanede kaldığı dönem boyunca taş ocaklarında çalıştırıldı. 1917 yılında firar etti ve Rize’ye geldi. Geldiği tarihte Rize, Rus işgali altındaydı. Burada halkı korumak ve Ruslar hakkında bilgi toplamak için kurulmuş olan Kurtuluş Komitesi’ne katıldı. 3 Mart 1918 günü imzalanan Brest-Litovsk Antlaşması gereği Ruslar Batum’u terketmeyince, bölgeyi Ruslardan almak için sevk edilen askeri birliklerin beraberindeki gönüllüler içerisinde yer aldı. Rus işgali döneminde Rize sahilinde 250 tonluk bir Rus yelkenlisi karaya oturmuştu. Recep Reis bunu yüzdürmeyi başardı ve gemiyi sahiplendi (Batum’dan erzak yüklü bir gemiyi kaçırdığı da iddia edilmektedir). Bu gemiyle Zonguldak’tan İstanbul’a kömür nakliye işleri yapmaya başladı. Bu ticaret, 1920 yılı başlarında geminin Kefken açıklarında batmasına kadar devam etti. Geminin batması üzerine adamları ile sahile çıkan Recep Reis bu bölgeye yerleşti. Ardından arkadaşları ile Kefken açıklarından geçen gemileri soymaya ve bölgede eşkıyalık yapmaya başladı. Kendisine katılan hemşerileri ile birlikte çetesinin gücü gün geçtikçe arttı. Bu faaliyetlerinden dolayı İstanbul Hükümeti tarafından gıyabında yargılandı ve idama mahkûm edildi. Yelkenlisiyle Zonguldak üzerinden kömür taşımacılığı yaparken işlerinin bozulmasıyla eşkıyalığa başlamış, Kandıra civarında Müslüman halka zulmeden Rum çetelerine karşı Kuvâ-yi Milliye saflarında başarıyla karşı koymuştur. Bir Fransız gemisini kaçırmayı başarınca Ankara Hükûmeti’nce milis yüzbaşı olarak onurlandırılan İpsiz Recep, düzenli kuvvetlere katılarak Yunan ordusuna karşı savaşmıştır. Savaşın akabinde İstiklal Madalyası’nı almaya hak kazanmıştır. Ona layık görülen madalyayı geri çevirerek “Ben madalya için değil milletim içim savaştım” demiştir. Yunan Güney Marmara’da ilerlerken çeşitli mezalimlikler katliamlar yaparak ilerliyordu. Kuvâ-yi milliye milisleri Orhangazi ve Köylerinde örgütleniyordu. İpsiz Recep Emice Orhangazi’de kendisine yakın gördüğü Hamzalı Köyünü karargah belirlemişti. Aynı coğrafya insanlarıydılar. Sakarya Karasu üzerinden geldiği Orhangazi’de Hamzalı Hakim tepelerini mevzi belirlemiş,ve Köyün tepelerine mevziler kurmuştu. Yunan Komutanı bir seferinde elinden kaçırmış kahrolmuştu. Emin Çavuşlar,İsmail Çavuşlar,Halil çavuşlar, Mevlüt Çavuşlar hep dostları idi. Orhangazi’de güvendiği tek köy Hamzalı idi.
İpsiz Recep Emice Damat Ferit ve İngilizlerin baskılarından dolayı güney Marmara’da ve daha sonra Kefken’in doğusunda bulunan Karasu bölgesine yerleşti. Adamlarını bölgeye dağıtarak altı ve on kişilik karakollar kurdu. Bölgede sadece Ermeni ve Rum çetelerle değil, isyancı Abazalarla da mücadele etti. Müfrezesi, “Orhangazi Müfrezesi” olarak anıldı. Düzenli Orduya katılınca Kocaeli grubunda vazife yapmaya başlayan Emice Aziz Kaptan ile beraber Kocaeli Tabutunu kurdu. Hamzalı Köyünden Emrinde Halil çavuş,Emin çavuş (Emin Uçar’ın büyük dedesi) gibi yarenleri ile bir çok çatışmalara giren Emice köyün savunmasına desteğe bile gelmiş. Köyden Kadın ve çocukların kurtarılmasına destek olmuştur. Bölgeye hakim olan Kuvâ-yi milliye milisleri Deli Halit Paşa’nın gelmesi ile atağa kalkıp Mudanya önlerinde Yunan Komutanları esir ederler ve Kurtuluş sağlanır. İpsiz Recep Emice Savaş sonrası İstiklâl madalyası ile onurlandırılır. Yanında vazife alan Erlerinden Mevlüt Çavuşun mezar kitabesini geçenlerde günümüz Türkçesine çevirdik. Yazımı kitabede ki dörtlük ile sonlandırır iken bu haklarında kitaplar tezler yazılan abide şahsiyetlerin huzurunda saygı ile eğiliyorum…” Meskenim dağlar başı sahraya hacet kalmadı
Onuldu yarelerim cerraha hacet kalmadı
İçdim ecel şerbetini Lokmana hacet kalmadı
Yapıldı cennet sarayım mimara hacet kalmadı”
Şehiden Vefat eden Hüseyin Oğlu Mevlüd bey.
İlhan Erdem