Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

İlhan Erdem Yazdı… ‘ORHANGAZİ’DE GSM SORUNLARI’

Haber alma ve iletişim

Haber alma ve iletişim özgürlüğü, bugün için hukuk devletlerinin tamamında Anayasalarla güvence altına alınmış temel hak statüsündedir.

Haber alma ve iletişim özgürlüğü 1982 Anayasası’nda “posta dokunulmazlığı, özel iletişimin gizliliği” ve “haberleşme özgürlüğü” tanımlarıyla 22. maddede ele alınarak;

“Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim kararını kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar. İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları Kanunda belirtilir.”

şeklinde haberleşme özgürlüğünün kapsamı belirlenmiştir. Maddenin önceki halinde kitle iletişim araçları haberleşme özgürlüğü kapsamında değilken, yapılan değişiklikle özgürlüğün sınırı kitle iletişim araçlarını da kapsayacak hale getirilmiştir.

Anayasal haklar kapsamındaki düşünce ve kanaat açıklama özgürlüğü için en etkili yollardan biri kitle iletişim araçlarıdır. Öyle ki; bu özgürlük hakkında vazgeçilmez bir unsur yorumunda bulunmak yerinde olacaktır.

Anayasa’nın “düşünce ve kanaat açıklama özgürlüğü” başlıklı 26. maddesinin 1. fıkrasında;

“Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.”

şeklinde ifade edilmekle özgürlüğün sınırları da çizilmiştir. Dikkat edildiğinde bu hükmün içeriğinde dört temel hak da zikrolunmaktadır. Bu hakları belirttiğimizde ise;

Düşünceyi açıklama özgürlüğü,
Bilgi edinme özgürlüğü,
Haber verme özgürlüğü,
Haber alma özgürlüğü
hususları karşımıza çıkmaktadır.

Şüphesiz madde kapsamına internet yolu ile haber alma, haberleşme, fikirlerini ve düşüncelerini yayma özgürlüğü de girmektedir. Hükümdeki “başka yollarla” ifadesinin bu bakımdan geniş olarak yorumlanması ve basın-yayın yolu ve internet ile kurulan iletişimleri de kapsaması yerinde olacaktır.

Geçtiğimiz pazar gecesi yani 15 Eylül gecesi Orhangazi’de hangi gsm şebekesi çekiyordu?
Ne oldu? Neden millet iletişim kuramadı?
İlçemizde bir operasyon mu vardı?
Hiç bir yetkili neden bunu sormuyor, milletin milyonlarca para verdiği ve hizmet alamadığı bu gsm şirketleri neden denetlenmiyor bilen bir kimse var mı? Tam 2 yıl oldu, konuyu yetkili kurumlara yazalı her defasında yatırım gerekiyor, vs denerek milletten vermedikleri hizmetin bedelini çatır çatır alıyorlar….
İletişim kurumu Tüketici hakem heyetine atıyor topu, Allah korusun deprem olsa nasıl haberleşeceğiz?
6 şubat depreminde kaç bin canımız gitti?
Gsm kayıtlarından herşeyi öğrenebilirsiniz.
Kesinlikle baz istasyonları evlerin çatılarına değil, özel yerlere monte edilmelidir. Depreme dayanıklı olmalıdır. Özellikle Avrupa’da ve bir çok yerde şaibeli gsm şirketleri gözden geçirilmeli, Hukuk önünde hesap vermelidir.
Yunan Askeriyesini dinlemekle itham edilen gsm şirketleri Türkiye’de nasıl faaliyet yürütüyor, kaç sefer denetlendi? Yetkili kurum ve kuruluşlar bunun bir açıklamasını yapabilir mi? Yakında T.B.M.M gündemine taşıyacağımız konu hakkında milletimiz sessiz kalmasın. Gerek cimer, gerekse gazetemize ve şahsıma iletecekleri şikayetleri yetkili mercilere ileteceğimden şüpheniz olmasın. Tam yazımızı yazar iken Türk Telekom devasa bir zam yaptı. Birde verdikleri hizmet sorunsuz olsa gam yemeyeceğim. İnsan verdiği paraya mı üzülsün, alamadığı hizmete mi? Konuyu cimere yazmamıza rağmen bizi Tüketici Hakem heyeti’ne yönlendiren cimer acaba kaybettiğimiz ücretleri geri alabilecek mi? Konuyu çözmesini umduğumuz kişiler ile görüşür iken bile üç kez hat koptu. Varın gerisini siz düşünün. Avrupa’da yaşayan arkadaşlar geliyor, verilen hizmeti görünce üzülüyorlar, bizden daha az ödemelerine karşılık daha iyi hizmet alıyorlar, hâl bu iken birde zam talebi ne kadar etik?
Birde kalkmış Telekom ceosu Sudan ucuz diyor bedeller için ceo kendi maaşı ile asgari ücretle çalışan işçinin maaşını bir görüyor herhal Yetkili mercii kim ise bu işe bir el atması elzemdir. İnanın bir görüntülü görüşme yapamıyoruz. Hangi firma ile çalışırsanız çalışın çoğu yerde altyapı Telekom’un bu sebepten hakedilen hizmet alınamıyor…

Uzun sözün kısası;
Geçen hafta ki yazımda köylü ve işçinin durumuna örnekler ile değinmiştim. Bu hafta ise Tüketici Vatandaşı gsm şirketleri kucağına atan siyasî iradeye yaşadığımız haksız durumu anlatmaya çalışıyorum.

Milletin sesi kulağı tutan eli olmayacaksanız ne iş yapacaksınız? Konuyu meclise taşıma hazırlığında olduğumu beyan eder iken, Toki 4.etaba bir güçlendirici, verici artık hangisi çözüm sunacaksa takılmalıdır. Gsm mağduriyetlerini bize yazabilirsiniz.
Her zaman dediğim gibi ( “İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın” Şeyh Edebali)
Mahlasa gerek yoktur, Ricaül Gayb’ın erenleri işini bilir. Mirasına ve Misyonuna sahip çıkamayan Devlet’te Millet’de ağır terbiyeden geçer.Haftanız ve gününüz güzel Hızır Nebi ve Ricaül Gayb erenleri yoldaşınız olsun..