Bilenler bilir normalde tarihle alakalı yazılar yazarım. Bu akşam aldığım haber beni derinden üzdü. Bugün kü yazımda Kalp krizi sonucu vefat eden Zeki Gümüş’ü yazacağım. Bu yazı benim bir vefa borcumdur. Çocuk yaşta sünnet olduğum yıl babam Yurtdışında gurbette idi. Halamın Oğlu Murat Ballıoğlu ile beraber sünnet olduk. Gerek sünnetimde,gerekse göz doktoruna giderken yanımda hep Zeki dayım vardı. Beni hem doktora götürür,hem beni Bursa’da gezdirir luna parka giderdik. Bana da aşıladı Besiktaşlı olmayı ama ben ilerliyen yıllarda doğduğum şehrin takımını seçtim. Benim hayatımda dayım olmasından dolayı değil ama kişiliğinden dolayı yapısı yetişme tarzı,dünyaya bakış açısı ve kişiliği çok farklı biriydi. Aka fabrikasında çalıştı yıllarca son zamanında doğa sporlarına merak saldı. Hatta bana derdi tek gidiyorsun dağlara hep beraber gidelim dedi.
Ayağın iyileşsin gidelim dayı dedim.
Geçen sene doğada gezerken ayağı kırılmıştı. Tedavi görüyordu, fizik tedasine devam ederken bugün akşam saatlerinde telefonum çaldı. Annem dedi Zeki dayın vefat etti. Şaşırdım dilim düğümlendi. Anılarım film şeridi gibi gözümün önüne geldi. İçime kor bir ateş düştü.
Anılarımız aklıma geldi. Çocukluğum elinde geçti, bugün Orhangazi’de yediden yetmişe herkesin sevip saydığı bir şahsiyetti. Bu satırları yazmakta varmış. Aslen ordu ünyeli olan dayım doğma büyüme Orhangazi’li olması onu pek çok kesim tarafından tanınmasını sağladı.
Annem güzel karadeniz yemekleri yapar hemde halası olur. Dün gibi hatırlıyorum.
Ben lahana ile Mısır unu getirem Cadi ile Pali yapta yiyelim dedi. O zamanlar tekneli küpte oturuyorduk. Dayımda daha evlenmemişti. Hep beraber geçerdi günlerimiz.
Bana Teksas tommiks tenten çizgi romanlar getirir. Karayip korsanları alırdı.
Bende ki yeri bambaşka idi.
Son zamanında evin üst katına şark köşesi yapıyordu. Bendende teknik destek alıyordu. Dekarasyon konusunda duvar halıları kilimleri araştıyorduk beraber.
Senin gittiğin pazara gelecek yeğenim. Bir o pazara gelemedim diye konuşurduk. Annesi Adı gibi melek yengemin rahatsızlıklarından dolayı hastanelerde geziyordu. Hastaneye dayısını götürüp hastanede kendisinin vefat etmesi kaderin ve ecelin garip bir cilvesi…
Ramazan ayı olması hasebiyle her sene babası Ahmet Amcam ve diğer aile büyüklerine düzenli kuran okurdu. Bu senede bir hatim indirmiş,ikincisini tamamlama gayretindeymiş. Biz senden razıyız Allah Celle celelühüde razı olsun. İnşallah…
Zeki Gümüş Evli ve Bir kız çocuğu babası idi. Geride kalan Neşe yengem (eşi) Melek yengem(annesi) Nurhan teyzem(ablası) Züleyha(kardeşi ) ve diğer aile fertlerimize büyük sabırlar diliyorum…
Gece onun için yazdığım şiirle yazıma son veriyorum.
ZEKİ GÜMÜŞ’ÜN ARDINDAN.
Kalktı göç eyledi anavatana ruhun
Bizi buralar da sensiz koydun
Çok erken gittin dayıcım
Seninle dağlara gidecektik
Bizi sensiz bıraktın neden acele ettin
Daha dün gibi aklımda beni sen gezdirdin
Hem doktora götürdün
Hem gezdirdin
Babam yurtdışına gittiğinde
Bana babalık yaptın
Doğum günün imiş dün
Vefat günün bugün
Gün yüzü görmedin
Doktorlar da geçti hep zamanın
Yine bir hastane yolunda imişsin
Biz senden razıyız sende bizden razı ol
Ruhun şad olsun
Mekânın cennet olsun dayıcım
Seni çok seviyorum