Nöbetçi Eczaneler
Geçenlerde Kent Bursa’da çıkan haber’de Bursa Uludağ Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Doğan Yavaş hocamız Bursa’da kayıp eserleri yazmış ve sıralamış, Benim eski resimlerde gördüğüm ancak günümüze ulaşmayan Yeşil Camii arkasında Yeşil Türbe girişinin doğu duvarında ki Çeşmenin akıbeti hep meraklandırır. Nadir kartpostallarda yer alan bu çeşme akıbetini araştırır iken Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’ndan Mesut Özkeser abimize müracaat ettim. 1946- 1947 yılları arasında büyük onarımda çeşmenin kaldırıldığını beyan etti. Verdiği bilgilerden dolayı Sayın Özkeser abime teşekkür ediyorum. Facebook’ Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu gurubunda yaptığı paylaşımlardan takip edebilirsiniz.
Kendinizi bam başka bir dünyada bulacaksınız.
ASA SUYU VE PİR EMİR HAZRETLERİ
Emirsultan Hazretlerinin Torunu Pir Emir’in Asası ile işaret ettiği yerden çıkan Asa suyu halen yerinde dip diri şekilde kaynamaktadır. Suyu lezizdir. Zemzem suyuna eş değerde olduğu söylenir. Pir Emir Hazretleri ile ilgili ünlü kıssalardan biri de Yunan işgali yıllarında yaşanmıştır. Olay şöyle vukuu bulur; İşgal yıllarında bir gece mahallenin gece bekçisi kabrinin başına gelip, “Madem velisin neden Yunan’ı Bursa’dan kovmuyorsun? Bu nasıl velilik” diye Pir Emir’e sitem etti. Aynı günün sabahı gece bekçisi uykuya dalınca Pir Emir rüyasına geldi ve ona şu yanıtı verdi:
-Vatan ve iffeti korumak size aittir. Canlılar ne gün için var? Biz mi gerek? Böyle bir menkıbesi olan manevi şahsiyetlerin yaşadığı Bursa’mızda bizim önemli gördüğümüz amel defterinin açık olmasına vesile olan hayratların yaşaması için gayret ediyoruz. İslam’ın genel ahlak ve kültür kaidelerine amansız saldırıların olduğu günümüzde hurafelerden ve siyasal İslam’dan uzak inanç ekseni dairesinde doğru bildiklerimizi yazıyor ve yaşama gayreti taşıyoruz. İnancın reklamı olmaz. İnancın reklamını yapandan uzak duruyorum.
ÇEŞMELİ HOTEL VE PEDALLI ÇEŞME
Otelin kendi mülkü olan ve ilk sahibi tarafından hayrat olarak inşa edilen bu çeşme otelin el değiştirmesi ile birlikte akibeti de değişir.
Yeni işletmecisi bu çeşmeyi yıkar ve yerine mağaza açar. Kendi insiyatifi olan bu eylem Bursa sevdalıları tarafından yadırganır, alışılmıştır. Bursalılar bu çeşmeye sahip çıkar, Belediyeden bu çeşmenin o cadde’de başka bir yerde yaşatılmasını talep etmekteler, ancak belediye bu işe pek yanaşmamaktadır.
Gümüş çeken caddesinde ki Çeşmeli otelin çeşmesinin ranta kurban gitmesi yanında o meydanda bir yerde o çeşmeyi yaşatamamak Otel sahibinin bir utancıdır. Tabi ki anlayana…
Kapitalizm geldiği son nokta üç kuruş için hayrat çeşme yıkmaktır. Çeşmeli Otelin adıyla münhasır Çeşmesi iş güzar otel işletmecisi tarafından yıkılarak yerine mağaza açılmasından sonra Bursa aşığı abilerimizin girişimleri devam ediyor, halen dalga geçer gibi sorular ile Bursa’dan bir haber olduklarını gördüğümüz Yetkililer bu çeşmeyi Gümüşçeken Caddesi’nin bir köşesine taşıyamıyorlar, pes doğrusu aklı selim Bursa Sevdalılarına selâm olsun.
ORHANGAZİ’NİN KAYIP ESERLERİ
Biz gelelim Orhangazi’de ki kayıp eserlere;
Gün geçmiyor ki yeni bir şey ortaya çıkmasın.
Orhangazi’de Yunan işgalinde yakılan Camii yeri bellidir. Ancak bu tarihi cami yerinde değildir. Şimdi ki çınar taksi durağının yerinde o dönem ki cami yeridir. Hemen yolun üstünde polis karakoluna varmadan köşede yer alan Hamam ise şahsi girişimlerimiz ve duyarlıların sayesinde restore edilmiştir. İlçemiz Osmanlı döneminde çok aktif bir yerdir. Yenişehir yolu şimdilerde çok aktif olmasada Eskişehir, Sakarya, Gemlik, Bursa hatları üzerinde uğrak bir yer olması hasebiyle bölgesinde ikmal ve levazım yeridir. İlçemize uğrayan devlet görevlilerinin varlığı arşiv belgeleri ile sabittir. İlçemizin arkeoloji, tarih, tarım, sanayi alanında ki önemi ve yeri defaatle yazdık.
Ilıpınar Kazısında çıkan Tarihi eserler, Ortaköy hamamından çalınan motifler, Orhangazi Çınar Taksi durağındaki temel taşları ki Talha Uğurluel bile merak edip burada çekim ve Röportaj yaptı, Tarihi Tekke Camii’nin kaybolan eski havası manevi atmosferi, Muradiye Camii’nde çıkan Tuğlalar, Kaynarca semtinde kapatılan sıcak su kaynağı, Sarıkız mağara ve Tünelleri bütün bunları yeni nesiller bilmeyecek. Doğal anıt çınarlar, İznik gölü teker teker kaybolmaya yüz tutan değerlerdir. Bu değerlere hep birlikte sahip çıkmamız gerekmektedir. Orhangazi bu birlik beraberliğe mecburdur. Yaşanılan hadiseler de birlik olmayı becerebilir isek bir olur, diri oluruz. Beceremez isek bölünür yok oluruz. Göl ve çevresinde kurtarma planı açıklayan Rüştü Bozkurt hocamız olsun, diğer duyarlı vatandaşlarımız ellerinden geldiğince İznik Gölü’nün sesi olmaya çalışıyor, ancak yetkililer kulaklarını tıkıyor, Bursa’mızı özetleyen bir cümle ile bu konuyu bitiriyorum;
” Velhasıl Bursa sudan ibarettir. ”
Su değince akla Bursa geldiği hafızalara yer etmiştir. Son olarak aklıma gelmiş iken Salyan su Orhangazi ve civarında atlar ile taşınıp evlere satılan en nadir su kaynağıdır. Hamzalı ile Güney köy sınırında bulunan bu kaynak şuan çok bakımsız bir haldedir.
Dinimizce üç kişinin amel defteri kapanmaz.
“Bazı ameller vardır ki, kişi öldükten sonra da devam eder. Bunlar sadaka-i câriye, faydalanılan ilim ve anne babasına dua eden Müslüman evlattır.”
Bu vesile ile arkamızdan bir fatiha okunmasına vesile olacak ameller yapmak dileğiyle….
ORHANGAZİ’NİN TARİHİ ŞAHSİYETLERİ
Rahmetli Turgut Ünlü’den sonra Orhangazi eski Orhangazi olmadı. Eski insanların bir üslübu vardı. Kültürleri vardı, Belden aşşağı rekabet yapmazlar, Turgut Ünlü’den sonra projelerini olduğu gibi üstlenen kuşkusuz Avukat Yusuf Korkusuz olmuştur. Bir dönemde yapmış olduğu eserleri halen Orhangazi’de dimdik ayaktadır. Kapalı pazar yeri, Huzurevi(Süleyman şah) sonra okula çevrilen huzurevi başlıca eserlerindendir.
Tarihi şahsiyetler demiş iken Benim yetiştiklerim arasında Tecrübesi ile Cambaz Muharrem amcamız, Yeni köyden Rahmetli Nevzat Şenol ağabeyimiz, aynı köyden Rahmetli Ali Aksoy abim ve Oğlu Rahmetli Özgür Aksoy, Yine Yeni köyden Erol Tan abimiz. Yine Yeni köyden Ziver Şenol Hamzalı Köyü’nden Remzi Yıldıran, İlyas Ay, Ortaköy’den Taksici Recep Ata abimiz bizim yetiştiğimiz tarihi şahsiyetlerdi. İlk aklıma gelen isimler bunlardı. Duruşları olan, bakışı ile insanı etkileyen kişiliklerdi. Köylerden her düşünceye sahip kişilerin bir arada yaşadığı ilçemizde toplum olma bilincine sahip kültür ve kişiliklerinin bir arada yaşamaları, mesela bir yere su getirelecekse,Okul yapılacaksa, bir hayır işlenecek ise herkesin imece usülü dediğimiz usül ile el birlik olarak yaptığı bir Orhangazi vardı. Aramızdan ayrılanlara rahmet halen aramızda yaşayan böyle örnek insanlara uzun ömürler diliyorum. Bu vesile ile rahmetli olanlarıda anmış olduk.
Örnek olarak gördüğüm Başta kendi babam Mustafa Erdem olmak üzere Sami Kırpız, Zeki Şen, İbrahim Uysal, Recep Kurhan, Nurettin Beşe gibi ilk nefeste aklıma gelen bu kişilere sağlık sıhhat diliyorum. Hayat tecrübeleri ile bizlere örnek olmuş ve halen örnek olmaya devam ediyorlar, Zeki Şen abimiz sanatçı olduğundan her daim bizlere neşe kaynağı olmuştur. Olmayada devam ediyor. Özellikle vurgulamak istedim.