Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

İlhan Erdem yazdı…’PROF. DR. HALİL İNALCIK VE SEMPOZYUMLARIN KAZANDIRDIKLARI’

  Hafta sonu yani

 

Hafta sonu yani 27,28,29 Temmuz günlerinde Yalova Ticaret ve Sanayi odasında düzenlenen Prof. Dr. Halil İNALCIK’ın Mirası: Osmanlı Devleti’nin Kuruluşundan Cumhuriyet Türkiye’sine Uluslararası Tarih Araştırmaları Sempozyumu’na ilk gün oturumlarına katıldım.
Bölgemizde Tarih Araştırmaları açısından çok önemli bulduğum sempozyumların her yıl düzenlemesi çok güzel bir oluşumdur.

Rahmetli Halil İnalcık hocamızın Yalova’ya kazandırdığı ve hediye ettiği en güzel hediyedir.
Sempozyumda konuşma yapan, bildiriler sunan katılımcı hocalarımızın çalışmaları bir emek ürünü, yurtdışından Rusya’dan Avrupa’dan ve yurdun dört bir yanından gelen katılımcılar nezdinde ilk gün iki oturumu takip ettim. Diğerlerini de takip etmek çok isterdim ancak işlerim nedeniyle takip edemedim.
Açılış konuşmasına yetişemediğim Sempozyum da Prof. Dr. Özer Ergenç, Prof. Dr. İdris Bostan, Prof. Dr. Ali Yaylacı, Prof. Dr. Haluk Selvi ilk açılış oturumunda ki konuşmalarını dinledikten sonra öğlen arasına gidildi. Öğleden sonra ki oturumlarda Prof. Dr. Halil inalcık salonunda ki Oturumu takip ettim.

Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Murat Keçiş hocamızın yaptığı Doç. Dr. Dmitry Korobeynıkov, Dr, Öğretim üyesi Yusuf Ziya Karaaslan, Dr. Öğretim üyesi Sezai Sevim ve Öğretim görevlisi Dr. Cihan Yalvar hocaların katıldığı oturumda notlarda aldım.

Cihan Yalvar hocamın araştırması Marmara bölgesini çok etkileyen ve bölgemizin tarihi açısından müthiş kazanımları, çıkarımları olan bir araştırmadır.

İlçemizde Cihan Yalvar hocanın keşifleri bazı kesimleri rahatsız etmişti. Akademik ünvanı olmayan bu kesimin rahatsız olduğu konulardan ziyade ellerinden alınan bir materyal gibi görmeleri hayret ettiren bir olgudur. Hakem heyetli dergiler de çıkan makaleler ile bilim dünyası aydınlanmış oldu. Bu çalışmaları için Yalova Üniversitesi Öğretim görevlisi Dr. Cihan Yalvar hocaya ilçemiz adına teşekkür ederim.

ÇOBAN KALE KAZILARI VE SELÇUKLU DEVLETİ’NİN SON UÇ KALESİ

Gerek Roma, Doğu Roma (Bizans), Selçuklu gerek Osmanlı döneminde, İstanbul’dan başlayıp Anadolu içlerine giden en önemli yolun hemen kenarında, yolu kontrol eden hâkim bir noktadadır. Dolayısıyla Çobankale, savunma yönü de göz önüne alınarak, önemli bir kontrol ve güvenlik kalesi konumundadır.
Yalova’nın Altınova ilçesi, Yalakdere Vadisi üzerinde yer alan Xerigordos (Çobankale), ana yollar üzerinde kurulmuş önemli bir kale yerleşimidir. Kalenin adı 11-14. yüzyıllar arasında tarihî kaynaklarda sıklıkla geçmektedir. Roma ve Bizans dönemlerinin izlerini taşıyan kalenin stratejik önemini bilen Selçuklu ve Osmanlı Devletleri Çoban kale’ye gereken önemi göstermişlerdir. Kazı başkanı Selçuk Seçkin hocamızın makalesinden öğrendiğimize göre kazıda Kutsal Ekmek Mühürleri ve çeşitli bulgulara ulaşılmış. Askeri açıdan Aydos ve Dragos vadisini kontrol eden yolların kesişme noktası olması açısından Çoban Kale’nin önemi daha iyi anlaşılmıştır.
Selçuklu Komutanı Artuk beyin Üsküdar önlerinde Bizans Prenslerini esir aldığını tarihi kayıtlardan biliyoruz. Bu vesile ile Çobankale kazı ekibine kolaylıklar diliyor, Selçuk Seçkin hocama başarılar diliyorum…

HOCALARIN HOCASI PROF DR HALİL İNALCIK

Halil İnalcık, 7 Eylül 1915 tarihindeİstanbul’da dünyaya geldi. Babası Kırım göçmenlerinden Seyit Osman Nuri Bey, annesi Ayşe Bahriye Hanım’dır.Ailesi, 1924 yılında Ankara’ya yerleşti.

1923-1930 arasında Ankara Gazi Mektebi’nde, bir yıl Sivas Muallim Mektebi’ne devam etti.[9] Orta tahsilini 1931’de Ankara’da Gazi Muallim Mektebi’nde tamamladıktan sonra Balıkesir Necati Bey Muallim Mektebi’nde lise tahsiline devam etti. 1936 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yeni Çağ Tarihi Bölümünde yüksek öğrenimine başladı. 1940 yılında mezun olduktan sonra fakültede asistan olarak kaldı.

1942 yılında Tanzimat ve Bulgar Meselesi adlı doktora tezini verdi. 1943’te Viyana’dan ‘Büyük Ricat’e Osmanlı İmparatorluğu ve Kırım Hanlığı başlıklı teziyle doçentliğe atandı.
1947’de Türk Tarih Kurumu (TTK) üyeliğine seçildi. 1949’da İngiltere’ye giderek British Museum’da Türkçe yazmalar üzerinde çalıştı ve Calendar of State Papers serisinde Osmanlı tarihine ait kayıtları topladı. Public Record Office’te Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili kaynak taraması yaptı. 1951 yılında Türkiye’ye döndü.

1951’in yazında Bursa Şer’iyye Sicilleri üzerine çalışmaya başladı. Girişimleri sonucu siciller, Topkapı Sarayı’ndaki atölyede ciltlenip temizlenerek tekrar Bursa’ya gönderildi. İnalcık, Haziran 1952’de Viyana Bozgun Yıllarında Osmanlı-Kırım Hanlığı İşbirliği teziyle profesörlük unvanı aldı.
2003 yılında Macaristan Cumhurbaşkanı tarafından Macaristan Liyakat Nişanı ile ödüllendirilmiştir.
Vefatı ;Halil İnalcık çoklu organ yetmezliği nedeniyle 25 Temmuz 2016 tarihinde saat 19.10’da Ankara’da tedavi gördüğü hastanede 100 yaşında öldü. Ölümünün ardından Bilkent ve Ankara Üniversitesinde tören düzenlendi.[5] Cenazesi Bakanlar Kurulu kararı ile Fatih Sultan Mehmet’in de türbesinin bulunduğu Fatih Camii Haziresi’ne defnedildi.

ILIPINAR HÖYÜĞÜ VE OLASI KAZI ÇALIŞMALARI

İlçemiz’deki Ilıpınar Höyük alanı için meclise sunulan teklifler kazı yapılması için istekler olduğunu sosyal medyadan duyuyor ve takip ediyorum. Şahsen ilk kazı başkanlığını Hollanda’lı Yakop Rosenberg yapmıştı.
O dönem yetişmiş arkeolog olmayabilir, ancak şuan hali hazırda yetişmiş pek çok arkeolog bulunmakta bu yüzden eğer yapılacak ise yeni bir kazı, kazı başkanı mutlaka bizim üniversitelerimizden yetişmiş biri olmalı.
Çıkan eserler için ilçemize bir müze kurulması elzemdir. Orhangazi’nin değerleri Orhangazi’de sergilenmelidir. Orhangazililer başka müzelerde Orhangazi’de çıkan eserleri görmeye gidiyor, eski dönem kazılarda kazı alanına giren kamyonları hepimiz dinledik görgü tanıklarının anlattıkları yenilir yutulur şeyler değil!
İlçemizde isimleri şaibeli olan kişi ve Kurumların Akademik dünyada operasyon çekmesi çok sakıncalıdır. Bundan mütevellit Konu hakkında titiz çalışmak elzemdir.

SON SÖZ

Halil İNALCIK Sempozyumu ve Yalova Üniversitesi Tarih araştırmaları açısından bölgemize büyük katkılar sağladı. İlçemizde dahi tarihin akışı değişti. Gerek Kuman Kıpçak tezi gerekse Halil İNALCIK sempozyumu içerisinde ki bildiriler ile olsun. İlçemiz Yalova ve civarında tarih araştırmaları hız kazandı. Liyakatli akademik ünvanlı araştırmacılar sayesinde pek çok şehir efsanesine son verdik.

Bilimsel meşalenin yanması ile köhne hikayeler son bulmaya devam edecek, Maddi manevi kazanımlar için ellerini ovuşturan karanlık mihraklar ise hasetleri ile kavrulacaklardır. Bir tarih işçisi gibi çalışıp çabalayan Rahmetli Halil İnalcık hoca vefatından kısa bir zaman önce sahaya inerek dağları taşları gezerek son çalışmalarını yapmıştı. Diğerleri gibi masa başında asparagas yazmazdı. Ruhu şâd menzili mübarek olsun…

Vefatının 8. Seneyi devriyesinde saygı sevgi ve rahmetle anıyorum.

Mahlasa gerek yoktur, Ricaül Gayb’ın erenleri işini bilir. Mirasına ve Misyonuna sahip çıkamayan Devlet’te Millet’de ağır terbiyeden geçer.
Haftanız ve gününüz güzel Hızır Nebi ve Ricaül Gayb erenleri yoldaşınız olsun…