Nöbetçi Eczaneler
Türkiye’de yaklaşık 50 bin üyesi olan Çırak Mağdurları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin Bursa’da bulunan üyeleri 1999 yılı öncesi staj ve çıraklık döneminde verilen sigorta kartlarındaki yazan tarihten dolayı emekli olamadıkları gerekçesi ile uzun süredir haklarını aramak amacıyla seslerini duyurmak için bugün bir kez daha Bursa’da bir araya geldi.
Bursa Şehreküstü meydanında bir araya gelen çok sayıda Çırak Mağdurları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyeleri tarafından burada yapılan basın açıklamasında söz konusu mağduriyetlerinin giderilmesi için yetkililere çağrıda bulundular.
Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi ;
Bizler 1990’lı yıllarda sanayilerde işletmelerde fabrikalarda çalışmamızın bir karşılığı olarak SGK tarafından üzerinde ilk işe giriş tarihleri bulunan sigorta kartı ile ödüllendirilmiş olan kişileriz Bizlere bu sigorta kartlarını takdim eden öğretmenlerimiz bizlere hitaben: sizlerin sigorta primlerinizi işverenin insiyatifine bırakmadan okul olarak bizzat biz ödüyoruz, sizler arkanlarınızdan çok daha erken yaşlarda sigorta sistemine girmiş bulunmaktasınız sizler akranlarınızdan çok daha erken sigortalı olup onlardan çok daha önce emekli olacaksınız diye bizlere müjdelemişlerdi Tabii ki aradan geçen zaman diliminde hiç te öğretmenlerin anlattığı gibi olmadığı ortaya çıktı.
Bizlere bu üzerinde ilk işe giriş tarihleri bulunan sigorta kartları verildiği zaman emeklilikte 60 yaş şartı yoktu 25 yıl sigortalılık süresini tamamlayan 5.000 birim gününü tamamlayan emekli olabilme hakkına sahipti Daha sonra 2000’li yılların başlarında emeklilik hesaplamalarımızın 5750 prim günü 55 yaş şartlarına getirildiğini gördük.
2010’lu yılların başlarına geldiğimizde ise 55 yaş gitti 60 yaş geldi 5750 gün gitti 7.000 prim günü geldi ve aradan uzun yıllar geçtikten sonra bizim stajyerlik de ve çıraklıkta geçen sürelerimizde hiç emeklilik primi ödenmediğini öğrendik Daha sonra ise emeklilik priminin ödenmesinin kanunen mümkün olmadığını öğrendik.
3308 sayılı kanunu koyanlar uzun vade emeklilik primi ödenmesi serbestliğini ne iş verene bırakmışlar ne milli eğitim bakanlığına bırakmışlar dedi stajyer ve çırağın ailesine bırakmışlar hiçbirinin uzun vade emeklilik primi ödemesi mümkün değil Tabii ki hal böyle olunca aradan 30 sene geçince mağduriyet gün yüzüne çıkmış
bulunuyor.
8 Eylül 1999 öncesinde Aynı iş yerinde çalışan iki kişiden sadece 8 saat çalışmış olan bir kişi emeklilik hakkına sahip olabiliyorken, en az 8 ay çalışmış olan stajyer emeklilik hakkı elde
edemedi.
Aynı iş yerinde sadece 8 saat çalışmış olan bir kişi emeklilik hakkı elde ederken Aynı iş yerinde 8 sene çıraklık kalfalık yapmış olan bir kişi 3308 sayılı kanun sebebiyle emeklilik hakkı elde edemedi. Oysa ki sayın cumhurbaşkanımız kendisi siyasi yasaklı bulunduğu bir dönemde, 14 Ağustos 2001 tarihinde kürsüden hitaben: “ve bugün Türk siyaset tarihine hizmete sevdalı insanların kurduğu AK Parti’nin doğum günü olarak geçecektir ve bugünden sonra türkiye’mizde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” demiştir. Fakat 1986 yılında çıkan 3308 sayılı kanuna hiç dokunulmamış ve eskisi gibi hala insanları staj ve çıraklık sigortası mağduru etmeye devam etmektedir.
Bizler sayın Cumhurbaşkanımızın “ ve bugünden sonra türkiyemizde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır” sözünü önemsiyoruz Çünkü bu sözün manası: gördüğüm yanlışı elimle düzelteceğim, elimde düzeltemezsem dilimle düzelteceğim, dilimle de düzeltemezsem one minute diyeceğim Dünya 5’ten büyüktür diyeceğim fakat o hatayı o yanlışı asla kabul etmeyeceğim anlamına geldiğini çok iyi bilmekteyiz.
Ülkeye sevdalı insanların kurduğu staj ve çıraklık sigortası mağdurları dernekleri olarak ülkeye sevdalı insanların kurmuş olduğu staj ve çıraklık sigortası mağdurları
federasyonu üyeleri olarak bizler de ezan susmasın diyoruz bizler de bayrak inmesin diyoruz bizler de vatan bölünmesin diyoruz.
Bizlerde tek millet diyoruz bizler de tek bayrak diyoruz bizleri tek vatan diyoruz bizler de tek devlet diyoruz. Bizler de şu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli diyoruz. Bizler de ebedii yurdumun üstünde benim inlemeli diyoruz. Bizler de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mensubu olmakla iftihar ediyoruz. Bizler de Osmanlı imparatorluğunun bir mensubu olmakla iftihar ediyoruz. Bizlerde Anadolu Selçuklu Devleti’nin bir mensup olmakla iftihar ediyoruz. Bizler de Büyük Selçuklu imparatorluğunun mensubu olmakla iftihar ediyoruz. Rabbim devletimizin sınırlarını adriyatikten çin seddine ulaştırsın kızıl elma’ya ulaştırsın Rabbimiz devletimizi kıyamet sabahına kadar ilelebed payidar kılsın Allah’tan dileğiimiz duamız muradımız budur. Fakat hata’ya hata demek durumundayız Yanlış’a yanlış demek durumundayız Aynı işyerinde 8 sene çalışan kişinin emeklilik hakkı elde edemezken 8 saat çalışmış olan bir kişinin emeklilik hakkı elde ettiği SGK düzeni adil bir düzen değildir.
tekrar gözden geçirilmelidir diye düşünüyoruz Çünkü bizler yanlışa yanlış demezsek o yanlışı yapanlar yaptıkların çok güzel bir doğru bir şey olduğunu zannedebilirler. 3308 sayılı kanundan doğan staj ve Çıraklık sigortası mağduriyeti mevcut hükümetin yaptığı bir yanlış değildir fakat önceden yapılmış olan bu yanlışı düzeltebilme imkanı bulunan bir konumdadır.
Ve nitekim 10 Mart 2024 tarihinde “hiç çekinmeyin yüzümüze hakikatleri haykırın haykırın ki hatamızı görüp kendimizi düzeltelim” diyen bir Cumhurbaşkanımız var Elhamdülillah
Sayın Cumhurbaşkanımızın da aynı iş yerinde 8 Sene çalışan kişinin emekli olamayıp da 8 saat çalışmış olan kişinin emeklilik hakkı elde ettiği bir sistemi vicdanen içine sindiremeyeceğini düşünüyoruz. Bir staj ve çıraklık sigortası mağdurları olarak haklıyız ama güçlü değiliz haklıyız ama hakkımızı alamıyoruz.
Haklıyız ama hakkımızı almamızın önünde engelleyici tedbirler konulmuş Staj ve çıraklık sigortası mağdurlarının haklarına ulaşmalarının önündeki engelleyici tedbirlerin ortadan kaldırılması gerekir diye düşünüyoruz Mevcut hükümetimiz kendi tüzüğünün 4. maddesinin 15 fırkasını hayata geçirdiği zaman bizim staj ve çıraklık sigortası mağduriyetimiz ortadan kalkmış olacaktır.
AK parti tüzüğünün 4. maddesinin 15 fırkası diyor ki: 4.15 – AK PARTİ; içte ve dışta güçlü duruşun adaletle mümkün olacağına inanır. Hukukun “güç”ten değil, “güç”ün hukuktan kaynaklandığı inancı ile her iş ve faaliyette doğrunun ve haklının egemen olmasını önleyici engelleri ortadan kaldırmayı, adil yargılanma hakkını ve hak arama özgürlüğünü bütün unsurları ile gerçekleştirmeyi, ülkemizi, onun sahibi insanlarımız için yaşanılır hale getirme- yi, her halükarda milletin ülkesini ve devletinin bağımsızlığını ve üniter yapısını korumayı amaçlar.
AK parti tüzüğünün 4 maddesi 15 fırkasını okuduk ve tüm Türkiye kamuoyunda herkesin vicdan muhasebesine sunduk Sözlerime son vermeden önce şunu belirtmek istiyorum ki Şiir okuyan ve şarkı söyleyen insanların cezalandırılmadığı cezalandırılmış olanların da haklarının iade edildiği günlere ulaştığımız gibi İnşallah çocukluğunu ve gençliğini sanayilerde e fabrikalarda iş yerlerinde birfiil çalışarak geçirmiş olan insanların da sigorta kartıyla kandırılmadığı ve kandırılmış olanların da haklarının iade edildiği günlere ulaşmayı rabbimizden dileyerek burada sözlerimi
tamamlamak istiyorum.