Bursa’da İznik Gölü ile Gemlik Körfezi arasında, sırtını yemyeşil Katırlı Dağları’na vermiş huzurlu bir köy Gürle. Bu hafta sonu ne yapsam diyorsanız, hadi yola çıkın, varın Gürle’ye. Gürle köyü, Ceneviz ve Bizans’tan Osmanlı’ya önemli bir yerleşim olmuş, meşhur gezginleri ağırlamış. Fakat Gürle köyü zaman geçtikçe unutulmuş. Baharda Gürle köyünün sokakları fotoğraf meraklıları için pek çok sürpriz barındırıyor. Büyük şehirde yaşayanlar için, “Günübirlik mesafede bir gezi olsun, doğaya gidelim ama çok da kalabalık olmasın” dendi mi, maalesef seçenek listesi epeyce kısalıyor.
MANASTIR HAMAM OLDU
İşte size, listeniz için yeni bir mekân: Gürle Köyü… Orhangazi ilçesine bağlı olan bu köy, İznik kıyısından dağlara doğru bir yamaçta, Karadeniz’i aratmayan yeşillikler içinde. Cıvıl cıvıl kuş sesleri ve sağdan soldan gelen akarsu şırıltıları dışında başka hiçbir sesin duyulmadığı bu köye özellikle yolu düşen neredeyse hiç yok. Bakkalı bile olmayan bu küçücük köyün evleri, binaları, genel mimarisi ise bambaşka bir öykü anlatıyor: Köy çeşmesinin yanında bir sütun başı, merkezde manastırdan dönme olduğu apaçık, yeni renove edilmiş bir hamam, Safranbolu evlerini andıran büyük ama yıkılmak üzere binalar, görkemli bir geçmişin izlerini taşıyor.
ARAP GEZGİNİ BATUTA’YI AĞIRLAMIŞTI
Gürle, gerçekten de derin bir geçmişe sahip, Ceneviz döneminden bu yana yaşanan bir köy. Adını da, o dönemde İtalyanca ‘mercan’ anlamına gelen ‘Coralla’dan aldığı sanılıyor. Bizans döneminde, burada büyük bir kale var, adı ‘Krolla Kalesi’. Orhan Gazikaleyi fethettikten sonra, Osmanlı devletinin kuruluş yıllarında, Gürle, Bursa-İznik yolu üzerinde önemli bir konaklama merkezi haline geliyor. Hatta, ünlü Arap gezgini İbn-i Batuta, Bursa’dan İznik’e yaptığı yolculukta, Gürle’deki bir ahi zaviyesinde kalıyor ve anılarında köydeki izlenimlerini anlatıyor. Gürle, 14’üncü yüzyılda Orhan Gazi’nin yaptırdığı cami, hamam ve hanla, önemli birmerkez haline geliyor. Sonra, ne olduysa, önemini yitirmeye başlıyor ve bugünün küçücük köyüne dönüşüyor. Onun yerine, iki kilometre uzaklıktaki ‘Yeni Gürle’ ticaretin geliştiği merkez oluyor. Bu sayede de, Gürle, sadece bereketli tarlalar, dut ağaçları, enginar tarlaları, zeytinlikler, pıtrak güllerle mis gibi kokan sokaklar, mimarisi görsel bir şölen yaşatan güzel evlerden oluşan doğal bir fotoğraf stüdyosuna dönüşüyor.
TEPEDEN İZNİK GÖLÜ’NÜ SEYREDİN
Bu hafta sonu ne yapsam diyorsanız, hadi yola çıkın, varın Gürle’ye, ulu çınarlar altındaki geniş bahçesiyle köy kahvesinin huzurlu ortamında bir çay, kahve için (yiyecek bir şey bulmak her zaman mümkün olamayabilir, o yüzden tedarikli gidin), sonra köyün sokaklarında kaybolun, dağın yemyeşil sırtlarında dolaşın, ağaçlardan meyve toplayın, biraz tepeden İznik Gölü manzarasını seyredin, ruhunuz doğaya doysun…