Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

İlhan Erdem yazdı… FATİH SULTAN MEHMET’İN KABRİ AÇILACAK MI?

FATİH SULTAN MEHMET’İN KABRİ

FATİH SULTAN MEHMET’İN KABRİ AÇILACAK MI?

Milli Savunma üniversitesi’nin Rektörü Erhan Afyoncu bey Geçtiğimiz günlerde TRT’de yayınlanan Tarihin arka Odası özel yayınında Fatih Sultan Mehmet’in kabrin açılmasını istediğini belirtti. Sebeb olarak Ölüm nedenini merak ettiğini belirtti.
Fatih Sultan Mehmet Gebze’de Hünkar çayırında vefat ettiğinde tarihin kaderini değiştirecek bir fütuhat niyetinde idi. Ömrü vefa etmedi. “Âşıkpaşazade Tarihinde” geçen şiiri yorumlayarak Fatih Sultan Mehmed’in zehirlendiğini öne süren tezlerde Venediklilerle anlaşarak suikastı gerçekleştirildiği iddia edilmiştir. Tarihçi Âşık Paşazade’nin yorumuna göre, Fatih’in ayağındaki bir ağrıyı gidermek üzere verdiği bir ilaç neticesi Fatih zehirlenerek ölmüştür. Bu konuda tarihçiler farklı düşüncelere sahiptirler. Bu farklı düşüncelerden bir tanesi Hekim Yakup’un Fatih Sultan Mehmed’i kasten zehirlediğidir.

HEKİM YAKUP PAŞA KİMDİR?
Yakup Paşa, (“Hekim Yakup Paşa”), Osmanlı tabip.
Yahudi asıllı olan Yakup Paşa’nın doğum adı “Maestro Jacopo” olup, İtalya’nın Gaeta şehrinde 1425-30 yılları arasında doğduğu düşünülmektedir.
Edirne’ye gelen Yahudi hekim Maestro Jacopo, Müslüman olarak Yakup ismini aldı. II. Murad zamanında sarayda hekim olarak çalışmaya başlayan Yakup Paşa, Fatih Sultan Mehmed zamanında da görevine devam etti.
ADLİ TIP UZMANLARI KABİR AÇILMALI DİYOR!
Adli tıp uzmanları ise Fatih Sultan Mehmet’in beş asırdır tartışılan ölüm nedeninin,
bilimsel bir çalışmayla anlaşılabileceğini söylüyor.

İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü öğretim üyelerinden
Doç. Dr. Münevver Açıkkol, mezar koşullarına bağlı olarak
saç ve kemikten alınacak örneklerle, özellikle arsenik
gibi ağır metal zehirlerin saptanabileceğini belirtiyor: ‘Arsenik saptanabilir’
Doç. Dr. Açıkkol, “Saç ve kemikte çürüme pek olmuyor.
Bunlardan, özellikle arsenik gibi ağır metal zehirleri, Atomik Absorbsiyon Spektrometresi (AAS) ve Nötron Aktivasyon Analizi (PGNAA)
yöntemleriyle materyal olarak elde etmek mümkün. Ağır metallerin dışındaki zehirleri uzun dönem sonunda bulmak zorlaşıyor.
Zehir tespiti, kefenli veya tabutlu defin, mezarın ortam koşullarına göre değişebiliyor ve bu nedenle koşullara bağlı bulma şansınız var” dedi.(1)

FATİH SULTAN MEHMET’İN KABRİ BİR SEFER AÇILDI.

Fatih Sultan Mehmet’in zehirlenerek öldürüldüğünü düşünen
Prof. Dr. Semavi Eyice, mezarın açılmasının daha önce de bilimsel çevrede tartışma konusu olduğunu söyledi.

Eyice’ye göre mezar zaten 2. Abdülhamid döneminde açıldı da.
Rüyasında Fatih’in ‘Mezarımda rahatsızım’ dediğini gören 2. Abdülhamit,
mezarı bir doktor heyetine açtırdı ve naaşın ayağının çürüyen bir tahta yüzünden ‘düştüğü’ görüldü. 2. Abdülhamid cenazeyi düzelterek mezarı kapattırdı.
Prof. Dr. Eyice zehirlenme konusunda ise şöyle konuştu: “İki sene önce Gedik Ahmet Paşa İtalya’nın güneyine çıkarma yapıp yerleşmiş. Ordu, Gebze Sultançayırı’nda toplanmış.
Bu sırada Fatih ölüyor. Kronik yazarlarından biri, ‘Bir rahatsızlık hissetti, hekimler bir şerbet verdi. Fatih şerbeti kana kana içti ve öldü’ diyor.
O şerbet insanda şüphe uyandırıyor. ‘Hekimler bir şerbet verdi’ sözü de Fatih’in bir tedavide olduğunu gösteriyor. Hastalandığı ve
bir ajan hekimin ona zehirli ilaç verdiği düşünülebilir. Avrupalıların ajanı olduğu bilinen Yakup Paşa hekimliğini yapıyorve durumu çok şüpheli. Zehirlendiği kanaatindeyim ama mezarınının açılması uygun görülür mü? Bu 30-40 yıl önce de tartışılmıştı, ama kimse yanaşmadı. Ölülere saygı için böyle bir şey yapılması arzu edilmiyor.”(2)

Şahsen ben kabrin açılmasından yana değilim. Fatih Sultan Mehmet Han’ın rahatsız edilmesini istemiyorum. Yazımı yazar iken fikir aldığım hocalarım açılmasından yana fikir beyan ettiler, Bilim insanları naaşı incelemek isteyebilir, Bildiğimiz üzre Fatih son seferini tamamlamış olsa idi. Çok büyük bir futuhat planı vardı. Hatta gençlik yıllarında ki Sır saklama özelliğini zaferler kazandıkça kaybettiğini görmekteyiz. Meşhur sözü “Sırrımı sakalıma söylesem sakalımı keserim. ” Der ancak özellikle Gazeteci ağabeyim Ali Bektan beyin Fatih Sultan Mehmet kitabında çok geniş bilgi sahibi olduğum konular oldu.
Şahsen Hem dini (Dinen mezar açmak haramdır.)Hemde Fatih Sultan Mehmet Han’ın şahsı olduğu için taraftar olmasamda bilimsel gerçekler ve devlet ricalinin alacağı kararlara etkisi hasebiyle açılmasında sakınca görmüyorum. Hem bazı merak ettiğimiz konularda aydınlanabilir, mesala cesedin sarayda uzun bir süre beklediği iddia edilir, hatta naaşın kokmaya başladığı tarihçiler arasında söylene gelir, bundan mütevellit kabrin açılmasında bazı faydalar da olacaktır.

İSTANBUL AŞIĞI BİR SULTAN; FATİH SULTAN MEHMET HAN

Ya ben İSTANBUL’u fethederim, ya da İSTANBUL beni…
( Fatih Sultan Mehmet )
Yıkarıda ki sözü söyleyen Fatih şehri fethedince şehirde köklü çalışmalara başlar, Şehrin Han hamam camilerini tamir ve ihya eder, Dini cemiyetlere azınlıklara büyük önem verir. Şehir dışından din adamları, zanaatkarlar, bilim adamları getirtir. İstanbul’u cazibe merkezi haline getirir. İşte bu sebeb ile olsun. Gerekse Tamamlanmayan futuhatların doğuracağı sebeblerden olsun. Batı dünyası korku içindedir. Çare suikasttır. Bütün otoriteler Hekim Yakup Paşa’dan bilirler bu suikastı.
SULTAN MURAT İLE FATİH SULTAN MEHMET KÜS ÖLDÜ.
Bazı arkadaşların tarih bilgileri dizi filmlerden ileri gitmemektedir. Ulu sultan Babası Sultan Murat ile küs öldü. Bunun en büyük sebebi ise Çandarlı entrikalarıdır. Fatih Sultan Mehmet tahta geçtikten sonra sistemli olarak Çandarlı paşa’nın üzerine oyun kurmuştur. Bunu bilmeyen tarih cühelaları biraz daha derslerini çalışsınlar, müsait bir zamanda akademik intihal vakaalarına değineceğiz.
Mahlasa gerek yoktur, Ricaül Gayb’ın erenleri işini bilir. Mirasına ve Misyonuna sahip çıkamayan Devlet’te Millet’de ağır terbiyeden geçer.Haftanız ve gününüz güzel Hızır Nebi ve Ricaül Gayb erenleri yoldaşınız olsun…
Kaynak; (1) 134 s (2)155 s
Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul Sırları Ali Bektan | BİLGE KARINCA YAYINLARI